3. Hukuk Dairesi 2017/465 E. , 2018/11143 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ziynet ve eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile boşandıklarını, davalının şahsi eşyalarını ve ziynet eşyalarını teslim etmediğini, dilekçede dökümü yazılı bulunan eşyaların mümkün ise aynen teslimine karar verilmesini, aynen teslimlerinin mümkün olmaması halinde yeniden yapılacak bilirkişi incelemesi ve değer tespiti ile belirlenecek bedellerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı; davacının talebine konu eşyaların birçoğunun cins ve vasıflarını açıklamadığını, iadesi istenen ... yemek takımı seti ve aynı marka tencere takımının halen müşterek konutta olduğunu, yine iki adet battaniye ve üç adet yorgan, iki adet fiskos masası, elektrikli süpürgenin (evlilik birliğinin devamı süresinde bozulduğunu, bozuk halde mevcut olduğunu) halen müşterek konutta muhafaza altında olduklarını, bu güne kadar davacıya yapılan bütün çağrılara rağmen bu eşyaların alınmadığını, temerrüde düşmediğini, ziynetlerin ise iddia edildiği gibi 25 değil sadece 15 adet çeyrek altın ve ... burması ve 30 gr 'dan toplamda 360 gr. değil sadece 7 adet ince bilezikten ibaret olup, davacının Ereğli'ye giderken yanında götürdüğünü, bir daha müşterek konuta dönmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; sarraf bilirkişi...'nin 06/10/2015 havale tarihli raporunda belirttiği 14 ayar takı seti (tutarı: 3.000,00 TL) ve 25 adet cumhuriyet çeyrekten oluşan (tutarı 4.225,00 TL) ziynet eşyalarının davalıdan alınarak, davacıya aynen iadesine; ziynet eşyalarının aynen iadesinin mümkün olmaması halinde değerleri toplamı 7.225,00 TL' nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, hukukçu bilirkişi ...'ın
tencere takımı, ... yemek takımı, ... çatal, bıçak, kaşıt takımı, istikbal yatak örtüsü takımı, aksoy yatak odası halısı, 2 parça yorgan, 2 adet battaniye ,oturma odası halısı, elektrik süpürgesi ,tost makinası, kettle, 2 tane fiskos masası , 1 tane savan, 3 tane yün yastık, 10 tane yazma, 3 tane masa örtüsü, 12 parça vitrin içi dantel, 7 parça yatak odası danteli, 3 parça küçük tencere takımından oluşan ev eşyalarının davacıya aynen iadesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Dava; ziynet ve diğer kişisel eşyaların aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin davalıdan tahsili istemlerine ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazlarının, davacının ise aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacının çeyiz (ev) eşyalarına ilişkin temyiz itirazları yönünden; HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
Aynı yasanın 281.maddesinde ise, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; konusunda uzman olmayan hukukçu bilirkişi tarafından düzenlenen ve davacı tarafından talep olunan ve davalının da kabulünde olduğu adet ve nitelikleri liste halinde yazılı eşyaların tespitinin yapıldığı, ancak eşyaların dava tarihi itibari ile bedellerinin belirlenemeyeceğine dair görüş içerir rapor doğrultusunda belirtilen eşyaların aynen iadesine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar; tanık beyanları ve dosya kapsamına göre, davalının halen müşterek konutta bulunan ve aynen kabule hazır olduklarını bildirdikleri eşyalar ile ilgili sunduğu 23.06.2015 tarihli dilekçesi nazara alınarak hüküm kurulmasında bir sakınca yok ise de; adet ve nitelikleri belirtilen eşyaların değerine ilişkin delil ibraz edilmediği ve dava tarihi itibariyle değerlerinin belirlenemeyeceğinden aynen teslimlerinin uygun olacağına dair bilirkişi görüşüne itibar edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
O halde; mahkemece eşya bedellerinin tespitine yönelik olarak; yıpranma payı da dikkate alınarak dava tarihi itibariyle değerlerinin hesaplanması için alanında uzman bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
3- Davacının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 21 Aralık 2015 günlü Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinin birinci fıkrasına göre “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.”
Somut uyuşmazlıkta; davacının davasını 12.000,00 TL üzerinden açtığı, ziynetler yönünden bedel tespiti yapılmış ise de ; çeyiz ( ev ) eşyalarına yönelik bedel tespitinde bulunulmadığı buna rağmen mahkemece davanın kısmen kabul-kısmen reddine karar verildiği ve reddedilen kısım nedeniyle davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır.
Bu haliyle; mahkemece davanın kabul miktarı hesaplanırken, kabulüne karar verilen eşya bedellerinin hesaba katılmayarak, davanın kısmen reddedildiği belirtilerek davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2017/465 E. , 2018/11143 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 2 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat