3. Hukuk Dairesi 2017/1262 E. , 2018/11059 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşma istemli, davalı Hazine vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 06/11/2018 tarihinde davacı vekili Av. ..., davalı Hazine vekili Av. ...ile davalı ... vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... İlçesi ...Köyü İsa tarlası mevkiinde doğusu taşlık, batısı dere, güneyi dere, kuzeyi taşlık ile çevrili takriben 4 dekar, aynı mevkide doğusu taşlık, batısı ... tarlası, kuzeyi yol, güneyi taşlık ile çevrili takriben 5 dekar, aynı mevkide kuzeyi yol, güneyi Bekir Atatur, doğusu ve batısı taşlık ile çevrili takriben 8 dekar, aynı mevkide kuzeyi yol, hududu taşlık ile çevrili takriben 4 dekar, aynı mevkide batısı ..., doğusu taşlık, güneyi taşlık, kuzeyi taşlık ve yol ile çevrili takriben 8 dekar yözölçümündeki taşınmazları taşlık iken 1965 yılında imar ve ihya ederek tarla haline getirdiğini, taşınmazların 30 yıldır zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazların adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiş; 31/12/2013 tarihli dilekçesi ile HMK'nun 125/2. maddesi uyarınca davalı davalı Hazine yönünden tazminat davasına dönüştürmüş ve 50.000 TL tazminatın dava konusu taşınmazın davalı Hazine adına tescil edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 20/10/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile de tazminat talebini 339.990,70 TL'ye artırmıştır.
Davalı Hazine; dava konusu yerlerin köy merası olarak tahsisleri yapılan alan içerisinde kaldığını, meralar zilyetlikle özel mülkiyete konu olamayacağından tescil için yasal şartların gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; dava konusu 1054 parsel sayılı taşınmazın 8.428,35 m²'sinin davacı tarafından imar ihya nedeniyle kazanım koşullarının oluştuğu, ne var ki taşınmazın 05/08/2008 tarihinde ihya nedenine dayalı Hazine adına tescil edildiği, 01/10/2009 tarihinde ise ... Sanayi Odası 2. ve 3. Organize Sanayi Bölgesi adına satış suretiyle tescil edildiği, bu nedenle taşınmazın dava tarihi olan 20/07/2000 tarihi itibariyle değerinin davalı Hazine'den alınarak davacıya verilmesi gerektiği, davalı ... Başkanlığının davada taraf sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle; davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı Hazine aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 42.141,75 TL'nin 05/08/2008 tarihinden itibaren geçerli yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Davacı, 20/07/2000 tarihli dilekçesiyle; ... İlçesi ...Köyündeki taşınmazın tapu kütüğünde kayıtlı olmadığını, davasız ve aralıksız olarak 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla taşınmazı zilyetliğinde bulundurduğunu ileri sürerek, TKM'nin 639 uncu maddesinin birinci fıkrası (TMK'nun 713 üncü maddesinin birinci fıkrası) uyarınca taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Bu dava devam ederken, davalının tescilini talep ettiği taşınmaz ihya nedeniyle 05/08/2008 tarihinde 1054 parsel numarasını alarak davalı Hazine adına tescil edilmiş ve 01/10/2009 tarihinde üçüncü kişiye satış suretiyle temlik edilmiştir.
Bu durumun bilirkişi raporu ile belirlenmesi üzerine, davacı vekili 31/12/2013 tarihli dilekçesiyle davaya davalı Hazineye karşı tazminat davası olarak devam edilmesini istemiş ve değerini 50.000 TL olarak gösterip harcını ikmal etmiş, 20/10/2015 tarihli ıslah dilekçesiyle de taşınmazın davalı Hazine adına tescil edildiği 05/08/2008 tarihindeki değerinin tahsilini talep etmiştir.
HMK'nun 125 inci maddesi uyarınca; davalının, dava devam ederken dava konusu taşınmazı bir başkasına (üçüncü kişiye) temlik etmesi halinde davacı bir seçim hakkına sahiptir; ya davasını dava konusunu devralana yöneltecek, ya da davasını (somut olayda olduğu gibi) dava konusunu üçüncü kişiye devreden davalıya karşı tazminat davası olarak devam edilmesini isteyecektir. Görülüyor ki, davacının davasını tazminat davasına dönüştürmesi halinde davanın tarafları aynı kalmakta, sadece davanın konusu değişmektedir. Bu değişikliğe karşı, davayı değiştirme ve genişletme itirazı ileri sürülemeyecektir. Zira, HMK'nun 125 inci maddesi davayı degiştirme ve genişletme yasağının bir istisnasıdır. Bir başka anlatımla, kural olarak davacının davasını tazminat davasına çevirebilmesi için davalının rızasına ihtiyaç olmadığı gibi davacının davalıdan istediği tazminat toplamı, dava dilekçesinde belirtilen (veya sonradan takdir edilen) değerinden fazla olsa bile, davacının dava konusunu artırdığından ve bunun için davalının rızasının gerekli olduğundan söz edilemez. Esasen işin niteliği de böyle bir düzenlemeyi ve uygulamayı gerekli kılmaktadır. Bu halde, davacının davalıdan isteyebileceği tazminat, davalının üçüncü kişiye devretmiş olduğu dava konusu taşınmazın devir tarihindeki gerçek değeri olacaktır (HGK'nun 19830845 E. 1983/3 K. sayılı ilamı da aynı yöndedir.).
Bu durumda, davacı, dava konusu taşınmazın üçüncü kişiye devredildiği 01/10/2009 tarihindeki değerini, devreden Hazineden tazminat olarak talep edebilir. Ne var ki, davacı ıslah dilekçesiyle talebini daraltmış ve dava konusu taşınmazın davalı Hazine adına tescil edildiği 05/08/2008 tarihindeki değerini talep etmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece; ıslah diekçesinde belirtillen değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın davanın açıldığı tarihteki değeri üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bundan ayrı, TMK'nun 713 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca davalı ..., tescil davasında yasal hasımdır. Buna göre, tescil davasının tazminat davasına dönüşmesi nedeniyle davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalı Hazineden alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2017/1262 E. , 2018/11059 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat