3. Hukuk Dairesi 2017/1235 E. , 2018/11051 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/1235 E. , 2018/11051 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 06.11.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı vekili Av.... ile davacı vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davacı sitenin ... ’de 72 adet parsel ve bu parsellerde kat mülkiyeti yasal statüsünde 704 bağımsız konuttan oluşan, ...Belediyesi hizmet bölgesi içerisinde bir site olduğunu, sitenin kuruluşundan beri kendi imkanları ile konutlarda kuyu suyu kullandığını, davalının Belediye Yasası gereğince, sitedeki konutlar için temiz kullanma suyu getirmek, su şebekesini inşa ve düzenlemek, konutların su ihtiyacını karşılamak zorunda olduğunu, davalının bu asli görevini yapmadığı gibi siteye gönderdiği 08.06.2012 tarihli yazı ile içme suyu şebekesinin yenilenmesi, projesinin verilmesi, belediyece getirilen suyun bağlanarak ferdi aboneliğe geçilmesi aksi halde kuyu sularının kesileceğinin ihtar edildiğini, Belediye'nin suları keserim tehdidi ve zorlaması hem de su şebeke ve bağlantılarına hiç karışmaması nedeniyle site yönetiminin, konutların suyunun temini için mecburi olarak, etaplar halinde belediye adına su tesisatını ve konutlara bağlantılarını yaptırdığını, davacının bu işler için toplam 1.249.308 TL harcama yaptığını, davalının sorumluluk ve görevi gereği yapması gerektiği halde kendileri tarafından yapılan masrafların taraflarına ödenmesi için belediyeye ihtarname gönderildiğini ancak ödeme yapılmadığını ileri sürerek 1.249.308 TL'nin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; iddia edilen masrafların yapıldığı tarihte MUSKİ Genel Müdürlüğü'nün henüz kurulmadığını, husumetin Belediyesi'ni tüm alacak ve borçları ile devralan ... Belediyesinde olduğunu, Belediye'nin suyun mutlaka su sayaçlarından geçmesi gerektiği konusunda site yönetimini uyardığını, davaya konu olan işin maliyetinin fahiş bir meblağ olmasının emsal örneklere göre mümkün olmadığını, mahkeme dosyasına sunulmuş olan fatura örneklerinde yapılan işin veya alınan araç gereçlerin net bir şekilde belirtilmediğini, bazı faturaların 'ilave masraflar' adı altında kesildiğini ve yapılan işin ya da kullanılan malzemenin nevinin belirtilmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davacı sitenin, belediye hizmet bölgesi içerisinde kaldığı, öncesinde kuyu suyu ile site ihtiyaçları karşılanırken belediyenin gönderdiği 08/06/2012 tarihli yazı üzerine, davaya konu içme suyu şebekesinin, belediye adına davacı site yönetimi tarafından imal ettirildiği, site içerisindeki parseller arasından geçen yollar imar yolları olduğu için, imar yollarındaki su şebekesi tesisatının döşenmesi ve şebeke suyu hattının tüm parsellerin en az bir yol cephesinden geçirilme görevinin davalı belediyeye ait olup bunu özel kişilere yükleyemeyeceği, davaya konu edilen tesisat yer altında kaldığından hepsinin sökülmesi ve incelenmesi pek çok zarara ve zaman kaybına yol açacağı gibi zorunlu da görülmediğinden, tesisatın keşif tarihi itibariyle eksiksiz çalıştığı ve kayıtların tetkiki ile de maliyet bedelinin hesaplanabildiği, bu bağlamda yapılan hesaplama ile tespit edilen ve ilave işler adı altında toplanıp 146,907TL tutarındaki alacak isteminden feragat edildiğinden, bu tutara ilişkin davanın reddolunduğu, 1.102.401,00 TL tutarındaki maliyetin ise, esasında davalı belediye tarafından yapılması gereken işin, susuz kalınmaması için ve davalı namına davacı site tarafından yaptırıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalı tarafça yapılması gereken su şebekesi tesisatının döşenmesi ve şebeke suyu hattının tüm parsellerin en az bir yol cephesinden geçirilmesi belediyenin görevinde olduğu ancak bunların davacı tarafından yaptırıldığı husunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davaya konu edilen tesisat miktarının kilometreler ile ifade edilebilecek büyüklükte olduğu, bu imalatın hakediş bedelinin bilirkişi heyetine ölçüm ekibinin de katılması ile haftalarca yerinde yapılacak ölçüm ve hesaplamaların ofis ortamında sayısallaştırılması ile mümkün olabileceği, davacının yasal ticari defterlerinin yapılan incelemesinde, birden fazla farklı şirket ve mühendislik firmalarınca düzenlenen faturalar toplamının 1.249.313,75 TL, fatura karşılığı toplam ödemenin 1.249.322,82 TL olduğu tespit edilmiş, itiraz üzerine alınan ek raporda, önceki raporda açıklandığı gibi teknik bilirkişi heyeti tarafından davacı tarafından yaptırılan tesisatla ilgili imalat tespiti yapılamadığından asıl raporda bir değişiklik yapılmadığı belirtilmiştir.
Mahkemece, davacı şirketin dava konusu su şebeke ve bağlantıları için yaptırmış olduğu projeler de dikkate alınarak dava konusu işin yapılması için gerekli olan gerçek maliyet miktarının yapıldıkları tarih itibariyle değerlerinin belirlenmesi, davacı tarafın bu harcamalara ilişkin sunduğu belgeler de dikkate alınarak davacının alacaklı olduğu miktarın uzman bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile belirlenmesi ve sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken davacının yasal ticari defterleri incelenerek ve sunduğu faturalar toplamı dikkate alınarak belirlenen miktar üzerinden eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nederlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön