3. Hukuk Dairesi 2018/5181 E. , 2018/9633 K.
'İçtihat Metni'
.....
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, murisin vasiyetnamesi ile tüm taşınmazları kendilerine bıraktığını, vasiyetnamenin iptaline ilişkin davanın reddedildiğini, bu kararın kesinleştiğini, vasiyetnamenin tenkisi davasının da kabul edilerek kararın kesinleştiğini ileri sürerek vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar ..... davanın zamanaşımına uğradığını belirterek reddini istemişlerdir. Davalılar .....ise davayı kabul ettiklerini belirtmişlerdir.
Mahkemece, davanın tüm davalılar yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunmasından sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekir.
4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 17. maddesi uyarınca; mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir.
Yanların ortak murisi 01/04/1988 tarihinde vefat etmiştir. Bu durumda olayın çözümünde uygulanacak yasa hükmü 4721 sayılı Yasa hükümleri olmayıp, murisin ölüm tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleridir. Bu Kanunun 580.maddesinde düzenlenen süre hak düşürücü süre değil, zamanaşımı süresidir.
Somut olayda, vasiyetnamenin tenkisi davasında verilen kararın 09/03/2015 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 27/03/2015 tarihinde zamanaşımı süresi dolmadan açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece zamanaşımı definin reddine karar verilerek taraf delilleri toplanmak suretiyle davanın esasına ilişkin hüküm oluşturulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir .
....
2)Bundan ayrı olarak davayı kabul, HMK'nın 310. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye değin yapılabilecek olup karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur.
Davalılardan mirasçılar.....açılan davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir. Açık beyanlar karşısında bu davalılar yönünden de yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2 . bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
....
3. Hukuk Dairesi 2018/5181 E. , 2018/9633 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 167 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 55 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 158 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 66 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 172 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat