3. Hukuk Dairesi 2016/21311 E. , 2018/9312 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/21311 E. , 2018/9312 K.


'İçtihat Metni'

.....

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı ile 2012 yılında evlendiklerini, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandıklarını, düğünde takılan ziynetlerin davalı ve davalının annesi tarafından zorla kendisinden alındığını, .......Tek taş yüzük, olmak üzere toplam 156 gr. ağırlığındaki ziynet eşyasının bedeli 17.350 TL'nin değerindeki dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının iddiaların doğru olmadığını, düğünden sonra davacının ailesi tarafından takılan bazı takıların ailesine iade edildiğini, ayrıca dava konusu ziynet eşyalarından 6.000 TL değerindeki gerdanlığın, maddi durumunun kötü olması nedeniyle davacının da bilgisi dahilinde düğünden sonra geri verilmek üzere kuyumcudan kiralandığını, kalan altın vs. düğün hediyelerinin ise düğün borçlarının kapatılması için tarafların anlaşması sonucu satıldığını, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 15 gr 22 ayar yusufçuk kolye zinciri (500 TL), 15 gr 1 adet bilezik 22 ayar ( 1.378,50 TL), 2 adet çeyrek altın (300 TL), 5 gr alyans 22 ayar, (509,50 TL), 6 gr tektaş 22 ayar (601,40 TL) olmak üzere toplam 4.289,40 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, gerdanlık, kılıç kolye ve 2 adet burma bilezik yönünden sübut bulmadığından reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlamakla yükümlüdür.
./..

-2-

Düğünde takılan ziynet eşyaları ve paralar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde; düğünde davacıya takılan 22 ayar 50 gr. 1 gerdanlık, 22 ayar 2 gr. 1 Kılıç kolye-zincir , 22 ayar 15 gr. 1 yusufçuk kolye, 22 ayar 25 gr. 2 bilezik, 22 ayar 15 gr. 1 bilezik , 2 çeyrek altın , 22 ayar 5 gr. 1 alyans, 22 ayar 6 gr. 1 tek taş yüzük talep ettiği, davalının ise gerdanlığın kiralık olduğunu, bir kısım ziynetleri davacının kendi ailesine verdiğini, geri kalan ziynetlerin de bozdurularak düğün borçları için harcandığını savunmuştur.
Dosya kapsamından ve yargılamada tanık olarak dinlenen davalının annesinin beyanı ile de sabit olduğu üzere gerdanlığın kiralandığı, bu durum karşısında kiralanmış olsa bile davacıya iadesinin gerektiği, ayrıca davalının cevap dilekçesinde davacının ailesi tarafından takılan bazı takıların kendilerine iade edildiği, geri kalan altın vs. düğün hediyelerinin de düğün için yapılan borçların kapatılması için taraflarca anlaşılarak harcandığı yönündeki beyanı gözönüne alınmak suretiyle mahkemece, düğünde takıldığı sabit olan gerdanlık ve 2 adet burma bilezik yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, belirtilen hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA,ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


.......
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön