3. Hukuk Dairesi 2016/21855 E. , 2018/8947 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/21855 E. , 2018/8947 K.


'İçtihat Metni'

...
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının iştirak halinde malik olduğu tarlanın satımı konusunda anlaştıklarını, davalıya 5.000,00 TL peşin ödediğini, kalan miktarın daha sonra tapu devir işlemleriyle birlikte ödeneceğinin kararlaştırıldığını, buna rağmen davalı tarafın tarla devir işlemini yerine getirmediği gibi ödenen bedeli iade etmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek takibin devamına ve lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, İcra Dairesi ve Mahkemenin yetkisinin bulunmadığını, yetkili mercinin yerleşim yeri olan.....olduğunu, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafından hesabına havale ile gönderilen 5.000,00 TL nin borç karşılığı ödeme olduğunu, davacının iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğini savunarak davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, itirazın iptali davasına bakılabilmesi için öncelikle icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazın incelenmesi ve yetkili icra dairesinde yapılmış bir takibin bulunup bulunmadığının saptanması gerektiği, davalının yerleşim yeri adresinin ........ olup, yetkiye ilişkin genel kurallar gereği..... yetkisiz olduğu belirtilerek; yetkili icra dairesinde yapılan icra takibi bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, itirazın iptali ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir.
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin

....
yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ( HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E.,2002/208 K. ).
Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır.......
İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK'nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı yasanın' sözleşmelerden doğan davalarda yetki' başlıklı 10. maddesinde , sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre ise aksi kararlaştırılmadıkça para borçlarına ilişkin ifa yeri alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeridir.
Yetki itirazının incelemesi neticesi mahkeme yetkili olduğuna karar verirse borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazının reddine karar verilecektir. Mahkeme yapmış olduğu inceme neticesi takip yapılan icra dairesinin yetkili olmadığına kanaat getirir ise “Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip olmadığından davanın reddine” karar verecektir.(06.10.2004 tarih E:2004/19-410 K:2004/471 karar sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı)
Somut olayda; davacının, dava konusu taşınmazı kendisine devredeceğine yönelik davalı ile aralarındaki anlaşma gereğince, taşınmaz için kapora adı altında ödediğini iddia ettiği 5.000,00 TL nin iadesi amacıyla davalı aleyhine takipte bulunduğu, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, eldeki iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davanın dayanağı icra takibine konu para alacağı olup, talep edilen borç TBK 89. maddesi uyarınca götürülecek borçlardandır.
O halde; davacı/ alacaklının seçimlik hakkı gereği yerleşim yeri olan ....... de yetkili olduğu gözetilerek, icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığının kabulü ile mahkemece icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz reddedilerek, uyuşmazlığın esastan incelenip, sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK'nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

.......

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön