3. Hukuk Dairesi 2018/1743 E. , 2018/8628 K.
'İçtihat Metni'
.....
Taraflar arasındaki alacak ile maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... dışındaki diğer davalılar yönünden reddine, davalı ... yönünden asıl davanın reddine ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 18.09.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı ; dava konusu kıraathaneyi 15/06/2005 tarihli ve 5 yıl süreli kira akdi ile davalı ...’tan kiraladığını, davalı ...’a 10.000 $ teminat karşılığı bedel ödediğini, bu ödemenin karşılığında da davalı ...’un davacıya 10.000 $ karşılığında teminat senedini imzalayıp verdiğini, 2006 yılı Nisan ayının başlarından itibaren davalıların üçünün birden davacıya kahvehaneyi bırakması hususunda baskı ve tehditlerde bulunmaya başladıklarını, bu tehditler nedeniyle davacının 28.06.2006 tarihinde iş yerini geçici olarak kapattığını, anahtarlarını değiştirdiğini, hatta ikametgahını dahi terk ettiğini, belirterek davacının kira akdi sırasında davalıya verdiği bonoya dayalı 10.000 $ alacağının fiili tahsil anındak............ efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak olay tarihinden itibaren işlemiş dava sonuna kadar işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı ...’tan tahsiline karar verilmesini istemiş, davacı birleşen davada ise; davacının 28.06.2006 tarihinden beri yasal işletmecisi olduğu kıraathaneyi davalıların, hukuka aykırı, suç teşkil eden tehdit ve baskıları nedeniyle işletemediğini, 4 yıllık işletme hakkı ve gelirden mahrum kaldığını, davacının bu zararlarına, taşınmazı kiraya veren ... ile diğer davalıların birlikte sebep olduklarını, telafisi imkansız manevi zarara uğradığını, belirterek tadilat ve dekorasyon masrafını 18.500 TL ile kıraathanenin demirbaş eşyaları olan 12 adet
......
masa, 150 adet sandalye, 1 adet 137 ekran televizyon ile muhtelif mutfak gereci bedeli olarak 16.500 TL olmak üzere maddi zararlara karşılık toplam 35.000 TL maddi tazminat ile davacının ve ailesinin uğradığı manevi zararlara karşılık olarak 15.000 TL manevi tazminat talep etmiş, davacı vekili 27/11/2012 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda; Birleşen dosya yönünden; kıraathanenin dekorasyon ve işletme içi demirbaş harcamaları karşılığı olarak toplam talebini 991,76 TL ve kıraathanenin kira akdinin sonuna kadar işletilmesinden mahrum kalınması nedeniyle gelir kaybı zararı taleplerin 66.300 TL olmak üzere 67.291,76 TL artırarak toplam 102.291,76 TL maddi tazminat ve 15.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işlemiş ve dava sonuna kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir.
Yapılan yargılama sonucu Mahkemece; asıl davanın kabulüne birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı ... tarafından temyizi üzerine Dairemizin 08.02.2017 tarih, 2017/3421 esas 2017/1030 karar sayılı ilamıyla, “...Taraflar 10.000 $ bono bedelinin hava parası olduğunu açıkça kabul etmişlerdir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre davacı emredici nitelikteki yasa hükümlerine aykırı olarak ödediği hava parasını davalıdan geri isteyemeyeceğinden, asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
2-Birleşen davada, davalı kiralayan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388.maddesi ile bunun karşılığı olarak düzenlenen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2 maddesinde belirtilmiştir. Buna göre karar (hüküm), tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsar. Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Hüküm gerekçesi dosya içeriğine uygun olmak zorundadır. Ayrıca, davanın kabulüne karar verildikten sonra hükmün kendi içinde çelişki oluşturacak şekilde, sanki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş gibi karar verilmesi de doğru değildir.
Davalı vekilinin birleşen dosyaya ilişkin temyiz itirazları incelenmeksizin yapılan incelemede; Mahkemece, “birleşen dosyanın davalıları olan ..... ve ...’nin ise olayda bir kusurlarının bulunmadığı gibi bu davada pasif husumetinin de bulunmadığı, gerekçesi yazılı olmasına rağmen hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinde “Birleşen dosyadan Manevi Tazminat olarak 10.000 TL'nin Birleşen dosyanın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen alınıp davacı tarafa ÖDENMESİNE,” şeklinde hüküm kurularak gerekçe ile hüküm arasında çelişki meydana getirilmiştir. Bu nedenlerle mahkemece gerekçe ve hükmü çelişkili, infazda tereddüt yaratacak ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan bir şekilde hüküm verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
......
Mahkemece, Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; asıl davanın reddine ve birleşen davanın kısmen kabulü ile 57.040 TL kar kaybı, 10.000 TL manevi tazminat ve 22.235,18 TL dekorasyon bedelinin davalılardan ...'tan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Davalının manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sözleşmeye aykırı davranış manevi zarara yol açabilir. Manevi zarar mal varlığında bir azalmayı değil ve fakat kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade eder. TBK. nun 114. (BK'nun 98) maddesinin ikinci fıkrasında 'haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanır' tarzında yapılan yollamanın kapsamına manevi tazminat da girmektedir.
Manevi tazminat talep edilebilmesi için kişilik hakkına hukuka aykırı tecavüzle yani borca aykırı bir davranışla manevi zarar (kişilik hakkına vaki tecavüzden duyulan acı, elem ve ızdırap) arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Davacı kiracının iddia ettiği olayların kişilik hakkını nasıl ihlal ettiği hususu ispatlanamamıştır. Bu durumda mahkemece manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru değildir.
3-Mahrum kalınan kar yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı kiracı ile davalı kiraya veren ... arasında düzenlenen 15.06.2015 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesinin süresi bitmeden davalı kiraya veren tarafından anahtarları değiştirilerek davacının fiilen tahliye edildiği tartışmasızdır. Bu durumda kiracı, kusurlu fesih nedeniyle kiralayan davalıdan kâr kaybı zararı adı altında bir miktar paranın kendisine ödenmesini isteyebilecektir. Ancak kar kaybının hesabında kiracının aynı şartlarla bir kıraathaneyi kiralaması için gereken makul süre tespit edilip bu süre içindeki kiracı karının ne olabileceği tespit edilip mahrum kalınan karın belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, iki taraflı sözleşmelerin karşı tarafça haksız feshedildiği hallerde Borçlar Kanununun 106. ve 108. maddeleri hükümleri gereğince kâr kaybı zararına uğrayan tarafın isteyebileceği zararın saptanmasında kıyasen Borçlar Kanununun 325. maddesi hükmünde gösterilen kesinti yönteminin uygulanması gerekir. Bu yönteme göre kâr kaybı ise sözleşme ifa ile bitse idi zarar görenin elde etmesi muhtemel bütün gelirlerden yapması gereken bilcümle zorunlu harcama kalemleri ile sözleşme süresinden evvel feshedildiğinden süresinden evvel fesih nedeniyle sağladığı yani tasarruf ettiği haklar ve yine bu süre içerisinde başka işten sağlayacağı veya kasten sağlamaktan kaçındığı kazanç miktarları toplamı indirilerek bulunur.
Elde edilecek fark miktara da net kâr denilir. Bu yönteme uygun kâr kaybı zararı hesaplanırken davacının davalıya ödemesi gereken kira paraları da elbette davacının yapması zorunlu giderler içindedir.
.....
Mahkemece yukarıda açıklandığı şekilde öncelikle kiracının aynı şartlarla bir kıraathaneyi kiralaması için gereken makul süre tespit edilip bu süre içindeki kiracı karının ne olabileceği ayrıntılı ve denetime elverişli bilirkişi kurulu raporu ile tespit edilip mahrum kalınan karın belirlenmesi ve daha sonra Borçlar Kanununun 106. ve 108. maddeleri hükümleri gereğince kâr kaybı zararına uğrayan tarafın isteyebileceği zararın saptanmasında kıyasen Borçlar Kanununun 325. maddesi hükmünde gösterilen kesinti yönteminin uygulanması ve hakim tarafından belirlenen bu mahrum kalınan kar üzerinden hakkaniyete uygun bir indirim yapılması ve dava konusu aynı vasıf ve özelliklere sahip başka bir taşınmazı aynı şartlarda kiralayabileceği makul süre kadar kâr kaybına hükmedilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
4-Davacının taşınmaza yaptığı masraf bedeline ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Kira süresi dolmadan kiraya verenin haksız eylemi ile davacı kiracının kıraathaneden çıkartılması, 5 yıllık kira sözleşmesi süresince kullanılacağına güvenilerek kiracı tarafından kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu masrafların talep edilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafından taşınmaza yapıldığı belirtilen inşaat masraf bedelinin toplam olarak 18.500 TL olduğu bildirilmiş, hangi kalemlerden oluştuğu belirtilmediği gibi, yapılan imalatlardan kullanım süresine uygun olarak yıpranma payı da düşülmemiştir. Bu durumda mahkemece, gerekirse yeniden mahallinde keşif yapılmak suretiyle konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bir heyetten bozma ilamı doğrultusunda rapor alınarak kiralananda yapılan imalat bedelleri kalem kalem ayrıntılı şekilde, m2, büyüklük, model, marka birim fiyatları vs. gibi özellikleri tespit edilmeli, tespit edilen imalatlar ve malzemelerin yıpranma payları düşülerek, Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar vermek gerekirken; Yargıtay bozma gereklerine uyulmadan yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci, üçüncü ve dördüncü bentlerde açıklanan nedenlerle birleşen dosya yönünden davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı ...'a verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.....
3. Hukuk Dairesi 2018/1743 E. , 2018/8628 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat