3. Hukuk Dairesi 2016/20824 E. , 2018/8226 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/20824 E. , 2018/8226 K.


'İçtihat Metni'

...........

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, maddi tazminat isteminin reddine; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili, davalı Tedaş vekili, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, 17/08/2002 tarihinde.......tesislerinde düzenlenen...... maç yapan takım oyuncularının maç yaptıkları sırada aşırı yağmur nedeniyle maçı erken bitirerek soyunma odalarına doğru koşarken, bazı çocukların yerde biriken suya bastıklarında elektrik akımına kapıldıklarını, 4 çocuğun elektrik çarpması nedeniyle öldüğünü,kendi çocuklarının da ölümden zor kurtularak ağır şekilde yaralandıklarını, meydana gelen bu kaza sonucunda davacılardan ...' in de çocuğu.......kurtarmaya çalışırken suya düşerek yaralandığını, diğer çocuklar .......da elektrik çarpması sonucunda yaralandıklarını,olaya ilişkin ceza yargılamasının devam ettiğini, olay nedeniyle kendileri ve yaralanan çocukların maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla,çocuk .........çin 1.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi; baba ... için 1.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi; anne ... için 25.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 75.000,00 TL manevi ve 2.000,00 TL maddi tazminatın;
./..
-2-

yaralanan........için 1.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi; baba ... için ve anne ... için ayrı ayrı 30.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 90.000,00 TL manevi 1.000,00 TL maddi tazminatın; yaralanan ........için 1.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi, anne ... için 25.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi ve 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 17/08/2002 gününden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı ........... ,davanın zamanaşımı yönünden reddini gerektiğini, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, esas yönünden ise,olayın meydana gelişinde herhangi bir kusur ve ihmallerinin bulunmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar,cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Mahkemece; davacıların maddi tazminat istemlerinin reddine; manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulü ile, davacılar..........için ayrı ayrı 3.000,00 TL; davacılar ... , ..., ..., ... ve ... için ayrı ayrı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 14.000,00 TL manevi tazminatın olay gününden işleyecek yasal faiziyle davalılardan zincirleme olarak alınıp, davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili, davalı ...... vekili, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekili,daval......vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Hüküm verildikten sonra davadan feragat edilmesi halinde yerel mahkemenin davadan feragat hakkında bir karar verebilmesi uygulaması hakkında 1086 sayılı HUMK’ta bir düzenleme bulunmamakta olup, 11.04.1940 gün ve 1939/15-70 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde hükümden sonra ortaya çıkan ve esas hükmün temyiz yoluyla incelenmesine engel bir durum karşısında, feragatin mahkemesince incelemesinin ve bu konuda bir karar verilebilmesinin sağlanabilmesi için kararın bozulması yoluna gidilmiş, uygulama bu şekilde yerleşmiştir. (YHGK'nın 16.11.1966 gün ve 1438 E., 290 K.; 27.05.1992 gün ve 2-250 E., 364 K.; 29.09.1993 gün ve 2-49 E., 543 K. sayılı ilamları bu yöndedir.)
6100 sayılı HMK’da bu konuda açık bir düzenleme yapılmamış, ancak bu kanuna dayanılarak çıkarılan ve yeni yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 06.08.2015 tarihine kadar yürürlükte bulunan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği’nin “Karar verilmiş dosyalara ilişkin işlemler” başlıklı 57. maddesinde “Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh halinde, hâkim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez.” düzenlemesi getirilmiştir. Aynı hükme, Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari Ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliği'nin 215. maddesinde de yer verilmiştir.
.....
HMK'nın 5. kısım 3. bölümünde yer alan ve davaya son veren taraf işlemlerinden olan feragat, 6100 sayılı HMK'nın 311/1. maddesi hükmü uyarınca, kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu gibi, aynı Kanun'un 309/2. maddesi uyarınca karşı tarafın kabulüne de bağlı bulunmamaktadır. Öte yandan, aynı Kanun'un 310/1. maddesi uyarınca davadan feragat karar kesinleşinceye kadar her aşamada mümkündür. Mahkeme davadan el çektiğinden, karar ortada durduğu müddetçe, davayı yeniden ele alıp, feragat nedeniyle bir karar veremez. (11.04.1940 gün ve 1939/15-70 sayılı İBK ile YHGK'nın 21.11.1981 gün ve 2 E., 551 K. sayılı ilamı bu yöndedir.) YHGK'nın 19.12.2012 gün ve 13-1369 E., 1221 K. sayılı ilamı ile Dairemizin 06.12.2013 tarih ve 5603 E., 7763 K; 29.09.2014 tarih ve 2028 E; 6027 K. sayılı ilamlarında da açıklandığı üzere; 6100 sayılı HMK'da açık bir hüküm bulunmayan ve İçtihadı Birleştirme Kararı ile yöntemi belirlenmiş bir konuda, yönetmelik hükmüne dayalı olarak, hükümden sonra davanın ele alınması suretiyle ek karar tesis edilmesi doğru değildir.
Somut olayda;mahkemece 17.12.2015 tarihinde hüküm verildikten sonra davacılar vekili 29.01.2016 e-imzalı dilekçesi ile davalılardan ... hakkında açtıkları davadan feragat ettiğini belirtmiş olmakla, bu davalı yönünden yukarıdaki açıklamalar ışığında davadan feragat nedeniyle mahkemece bir karar verilmesi gerektiğinden, bunun sağlanabilmesi için hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili,davalı ...... vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

.......
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön