3. Hukuk Dairesi 2016/21307 E. , 2018/8182 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/21307 E. , 2018/8182 K.


'İçtihat Metni'

.....

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıya ait taşınmaz üzerine bina, kameriye,bahçe duvarı, bahçe düzenlemesi yaptığını, ağaç ve süs bitkileri ektiğini, davalının bu duruma onbir yıldır izin verdiğini, davalının sebepsiz zenginleştiğini, parkın elinden alındığını, zarar tespiti yaptırdığını ileri sürerek 251.000.00.- TL yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir .
Davalı, binanın ve muhtesatın ruhsatsız olduğunu, tespite de itiraz edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir .
Mahkemece, Davanın KISMEN KABUL - KISMEN REDDİ ile;
201.108,67 TL tazminatın dava tarihi olan 08/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Medeni Kanunu'nun 722/1.maddesi gereğince; “Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin ya da bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur. 2.fıkra hükmüne göre; ancak, sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açmayacaksa, malzeme sahibi, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere bunların sökülüp kendisine verilmesini isteyebilir. 3.fıkra hükmüne göre de; Aynı koşullar altında arazinin maliki de, rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilir.'
Aynı Kanunun 723.maddesi gereğince ise; “Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yapıyı yaptıran arazi maliki iyiniyetli değilse hakim, malzeme sahibinin uğradığı zararın tamamının tazmin edilmesine karar verebilir. Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hakimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir.”

.....
Bu bağlamda davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesinde, 14.02.1951 tarih ve 1949/17-1951/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca davacının iyi niyetli olup olmadığının mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulması gerekir.
Dosyadaki belgelerden yerin park olduğundan tapu kaydına tescil edilmediği, davacının on yıldır burayı çay bahçesi olarak işlettiği, bina ve muhtesatlar yaptırıp ağaç diktiği, davalının davacıya yeri 01/01/2013 ile 31/12/2013 tarihleri arasında çay bahçesi olarak kiraladığı, davalının 17/09/2013 tarihli Encümen Kararı ile tadilat yapılacağı gerekçesi ile kira sözleşmesini iptal ettiği anlaşılmaktadır.
Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; davacının kendisine ait olmayan taşınmaz üzerine bina ve muhtesatlar inşa ettiği, ağaçlar diktiği için iyiniyetli olmadığı, buna göre de sadece TMK'nın 723/3.maddesi gereğince asgari levazım bedelini davalıdan talep edebileceği açıktır.
Gerek öğreti ile gerekse sapma göstermeyen uygulama ile asgari levazım değerinin yapı ve eklentilerinin yapımında kullanılan tüm malzemelerin işçilik ve yapımcı kârı gibi unsurlar gözetilmeksizin piyasadaki en düşük değerlerinden, yapım yılı veya yıllarına göre yıpranma payı düşüldükten sonra elde edilecek miktar şeklinde benimsenmiş bulunmaktadır. Dikilen ağaçlar yönünden de işçilik ve bakım giderleri gözetilmeksizin, piyasadaki en düşük değerlerinden, dikim yılı veya yıllarına göre yıpranma payı düşüldükten sonra elde edilecek miktar şeklinde hesaplanacağı benimsenmiş bulunmakla, ağaç değerine göre değil odun değerine göre teknik inceleme yapılmalıdır.
Yukarıda açıklanan ilkeler gözönünde bulundurularak, konusunda uzman bilirkişilere rapor hazırlatılarak, hesaplanacak asgari levazım bedeli üzerinden davanın kabulü gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu konu bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/09/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




....


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön