3. Hukuk Dairesi 2016/19965 E. , 2018/6985 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; tarımsal sulama abonesi olduğunu, davalı kuruma daha önce ödediği halde tekrar tahakkuk ettirilen 3.000 TL bedel yönünden borçlu olmadığının tespitine, söz konusu paranın yeniden istenilmesi nedeniyle şayet ayrıca yatırması söz konusu olacaksa yatırdığı paranın davalıdan alınarak istenilen alacağa mahsup edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; adli ve idari soruşturmanın devam ettiğini, davacı tarafından borç ödenmişse bile kurumun kasasına girmeksizin, kurum memurlarınca kendi hesaplarına aktarıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla); davanın kabulüne, davacı ...'nin ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'ne borçlu olmadığının tespitine, dava konusu olan 3.000,00 TL'nin davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 26.05.2015 tarihli ve 2014/14920 E., 2015/9461 K.sayılı ilamı ile; '... mahkemece, davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde Tüketici Mahkemesi sıfatıyla hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.' gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne, davacı ...'nin ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'ne borçlu olmadığının tespitine, dava konusu olan 3.000,00 TL'nin davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1) Mahkemece her ne kadar bozmaya uyularak verilen ara kararla 'davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılmasına' denilmiş ise de gerekçeli karar başlığında Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ibaresinin yazılmış olması maddi hataya dayalı olup, mahallinde her zaman düzeltilebileceğinin anlaşılmasına göre bu husustaki temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Bilindiği üzere, mahkemece verilen kısa karar (hüküm), bir davayı esastan çözümleyen ve uyuşmazlığı sona erdiren nihai kararlardandır. Bu kararla, mahkeme davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur. Bu aşamada yapılması zorunlu iş; gerekçeli kararı, kısa karar doğrultusunda ve yasal gerekçeleriyle birlikte hakimin yazmasından ibarettir. Eş söyleyişle, kararın asli unsurlarından olan gerekçenin de hüküm fıkrasına uygun biçimde kararda yer alması gerekir. Esasen, ilamın tefhim edilen kısa karara uygun yazılması ve gerekçe taşıması, kamu düzeni ile doğrudan ilgili temel kurallardan olup, bu kurala yasa koyucu HMK'nun 297. maddesiyle varlık kazandırmıştır.
Yine Anayasamızın 'Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması' başlıklı 141. maddesinin 3. fıkrasında; 'Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.' hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre; gerekçe, hükümle çelişik olamaz. Aksinin kabulü, mahkemelere güveni sarsacağı gibi Anayasa ve yasalarda yer alan açık kurallara aykırılık oluşturur.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu 2005/8 dönem faturasının 471,68 TL ve 2005/11 dönem faturasının 422,64 TL olduğu, bunların toplam güncel tutarının 2468,75 TL olduğu belirtilmesine rağmen, hükümde 3000,00 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bu haliyle gerekçe ile hüküm arasında sonuca etkili çelişki olup, bu durum usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3) Bozma nedenine göre, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, üçüncü bendde açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2016/19965 E. , 2018/6985 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat