3. Hukuk Dairesi 2017/11397 E. , 2018/6070 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, davalılara ait taşınmazı 01.04.2004 başlangıç tarihli ve yıllık 50.004 USD bedelli kira sözleşmesi ile kiraladıklarını, deri satış mağazası olarak kullanmak üzere büyük tadilat ve onarımlar yaparak faaliyete geçirdiklerini, kira sözleşmesini imzalarken kiraya verenlerin binaların hiçbir sorununun bulunmadığını ve ruhsat almalarına bir engel olmadığını beyan ettiklerini, söz konusu yer ile ilgili olarak ... Belediye Başkanlığından işyeri açma ruhsatı alarak iş yerinde 7 yıl boyunca faaliyetini sürdürdüklerini, davalıların söz konusu kira sözleşmesi devam ederken ... Belediyesine şikayette bulunarak kira sözleşmesine konu arazi üzerinde bulunan binaların yapı ruhsatlarının bulunmadığını belirterek İmar Kanunu gereğince yıktırılmasını talep ettiklerini, ... Belediyesi tarafından 04.07.2011 tarihi itibariyle söz konusu iş yerinin mühürlendiğini, akabinde de ... Belediyesi tarafından kiralanan tüm taşınmazların yıkılmaya başlandığını, böylece kiralanan yerin arsa olarak kaldığını, davalıların kira sözleşmesi yapılırken binaların ruhsatsız olduğu gerçeğini gizleyerek iradelerini sakatladığı gibi sözleşmenin kurulmasında esaslı hataya düşmesine neden olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız tahliye nedeniyle davacı şirketlerin taşınmaza yaptığı onarım, tadilata ilişkin 260.000,00 TL giderlerin yapıldığı 01.04.2004 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 10.03.2016 gün ve 2015/8635 E.-2016/1859 K.sayılı ilamı ile sair temyiz itirazları reddedilerek davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamı davacı tarafa 25.04.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davacılar vekili 06.05.2016 tarihinde karar düzeltme talebinde bulunmasına rağmen, Mahkemece 18.07.2016 tarihli ek kararla, süresi geçtikten sonra karar düzeltme talebinde bulunulduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş ve dava yeni esasa kaydolunmuştur. Yapılan yargılama sonunda Yargıtay bozma ilamına uyularak davanın reddine ve 22.655,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair hüküm tesis edilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Her ne kadar mahkemece ek karar ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş ise de; karar düzeltme yolu, temyiz incelemesinin devamı niteliğinde olup inceleme yetkisi de münhasıran Yargıtay Hukuk Dairesine aittir. Bu hakkın mahkemece usulüne uygun bir şekilde kullandırılmadan, Yargıtay 6. Hukuk Dairesince verilen bozma ilamına karşı HUMK'nın 440 ve devamı maddelerinde düzenlenen kanun yolları tüketilmeden, bozma kararı kesinleşmeden esasa ilişkin yeni bir hüküm tesis edilmesi doğru değildir.
Yukarıda anlatılanlar ışığında;
1- Yargıtay Daireleri tarafından verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna başvurulması halinde, karar düzeltme istemlerini süre ve içerik olarak inceleyip değerlendirme görevi ilgili Yargıtay Dairesine ait bulunmaktadır. Taraflara tanınan tüm kanun yolları tüketilip bozma kararı kesinleşmeden dosyanın esasa kaydedilerek yeni bir hüküm kurulması doğru değildir. Bu nedenle; mahkemece ek karar ile davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; davacı vekilinin isteminin kabulü ile, karar düzeltme isteminin reddine ilişkin mahkemenin 18.07.2016 tarihli ek kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davacı vekilinin Karar Düzeltme talebinin incelenmesine gelince;
Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında açıklanan gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440.nci maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE ve 300.00 TL para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, ek karardan sonra Mahkemece verilen nihai karar yok hükmünde bulunduğundan başkaca inceleme yapılmaksızın yeniden esas hakkında yeni bir karar verilmesi için dosyanın Mahkemesine iadesine, 30.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2017/11397 E. , 2018/6070 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat