3. Hukuk Dairesi 2016/16017 E. , 2018/5772 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/16017 E. , 2018/5772 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; yapılan incelemeler neticesinde davalının kaçak su kullandığının tespit edildiğini, mevzuata uygun tahakkuk yapıldığını, kaçak su kullanım borcu için başlatılan icra takibine davalının haksız bir şekilde itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın görevli mahkemede açılmadığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini, kaçak su kullanıldığına ilişkin tespit ve delil bulunmadığını, bulunduğu sitede yıllarca kuyu suyu kullanıldığını, kaçak kullanımı gerçek olmamakla birlikte tahakkukun mevzuata aykırı yapıldığını savunarak davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davalıya ait konutta şebeke suyundan kaçak su kullanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının temyiz itirazının reddi gerekir.
2- ) Dava; kaçak su tahakkuku nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Dosyanın incelenmesinde; davalı hakkında 18/09/2014 tarihinde, abone şube hattına sayaçtan önce bağlantı yaparak kaçak su kullanımı nedeniyle tutanak düzenlendiği, tutanak istinaden yapılan tahakkuka ilişkin icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz ettiği görülmektedir.Hükme esas alınan 12/04/2016 tarihinde yapılan keşfin ardından bilirkişi raporuna göre; kaçak su bağlantısının yapıldığı iddia edilen yerin siteye ait makine dairesinin bulunduğu bölümde duvardan yol atına giden bir galeri içerisinden sitenin ana sayacına gelmekte olan şebeke hattında bulunan “T” bağlantı olduğu, buradan zaman zaman hortum bağlanarak depoya su doldurulmasının güç olduğu, işin zorluğu bakımından devamlı yapılabilecek bir eylem niteliğinde bulunmadığı, abone olunmaksızın atık su deşarjı nedeniyle ayrı bir dava açıldığından 26/03/2008-18/09/2014 arası kaçak su kullanımı olmayacağı, ayrıca 06/08/2001 tarihinden itibaren kullanılmakta olan kuyu suyu sonucu üretilen atık suyun deşarjından kaynaklı Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 26/03/2008 tarihinden itibaren hesaplama yapılması olduğundan öncesine ilişkin hesaplama yapılmadığı, kaçak su kullanılmadığı belirtilmiştir.ASKİ Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliğinin 28. maddesinde hangi fiillerin kaçak su kullanımı oluşturacağı ve kaçak su kullanımının tespiti halinde tahakkukun nasıl yapılacağı düzenlenmiştir. Buna göre;
(1) İdarenin tasarrufundaki yeraltı veya yerüstü su kaynaklarından, tesislerinden, su taşıyan boru hatlarından, şube yolundan abone olmaksızın ya da abone olduğu halde kayıt dışı sayaçla, kayıtlı sayacı işletmeyecek şekilde ya da sayaçsız olarak her hangi bir teknik düzenekle su alma işi kaçak su kullanımı olup, bu şekilde su kullanan kişilerin kaçak su kullanımları tutanakla tespit edilir ve kaçak su kullanımı engellenir.”Somut olayda; davaya konu 18/09/2014 tarihli kaçak su kullanma tutanağı ile, abone şube hattına sayaçtan önce “T” bağlantı yaparak su kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu durumda gerçekleşen eylemin yukarıda anılan yönetmelik hükmü gereğince kaçak su kullanımı oluşturduğunun kabulü gerekmektedir.
O halde mahkemece yapılacak iş; davacının fiilinin kaçak su kullanımı oluşturduğu göz önünde bulundurularak, dosyanın yeniden oluşturulacak konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetine tevdii ile tutanak tarihinde yürürlükte olan yönetmelik ve tarifeler hükümleri çerçevesinde, tahakkuk edecek bedelin tespiti ile varılacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön