3. Hukuk Dairesi 2016/17818 E. , 2018/4992 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/17818 E. , 2018/4992 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki çeyiz eşyası ve ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, çeyiz eşyası konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyası yönünden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı aleyhine açmış olduğu boşanma davasının derdest olduğunu, kendisine ait ziynet eşyaları ve çeyiz eşyaların davalı kocası yedinde kaldığını beyan ederek ekte sunduğu eşya ve ziynetlerin mevcutsa aynen, değilse bedelleri toplamı 35.951 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı; kendisinde olan davacıya ait eşyaları teslim etmeye hazır olduğunu, bunu da her fırsatta davacıya ilettiğini, fakat davacının kendisine ait eşyaları almadığını, talep ettikleri eşyaları ve ziynetleri abartıp olmayan eşyaları ve takıları istediğini, sadece 100 gram altın karşılığı takı olduğunu onu da teslim etmeye hazır olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; tespit edilen ziynet eşyalarını davacı rahatsızlanarak baba evine gittiğinden dolayı giderken yanında götüremediği, keza davalı tarafın, çeyiz eşyalarının bir kaç parça haricindeki büyük kısmının davacıya aidiyetini kabul ettiği, tarafların yargılama sürecinde bu hususta mutabakat sağladıkları ve aynı süreçte çeyiz eşyalarının tesliminin de sağlandığı gerekçesi ile davacı vekilinin çeyiz eşyalarıyla ilgili dava ve talebinin yargılama sürecinde eşyaların sayı ve mahiyeti konusunda mutabakat sağlanıp teslimi gerçekleştirildiğinden, bu konuda karar ittihazına yer olmadığına, davacı vekilinin ziynet eşyalarıyla ilgili talebinin kısmen kabulü ile, 5 adet 22 ayar 140 gram örgülü burmalı bilezik, 5 adet 14 ayar 40 gram altın bilezik, 1 adet 14 ayar taşlı yüzük, 1 adet 14 ayar 1 çift küpe, 1 adet 14 ayar set takımı ve 1 adet 22 ayar küçük altının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, şayet aynen teslim mümkün olmadığı taktirde sayı ve mahiyeti belirlenen ziynet eşyalarının değeri olan 18.266 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı vekilinin toplam değeri 438 TL olan bir çift küpe ile ilgili talebinin ise ispatlanamadığından dolayı reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı dava dilekçesinde, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep etmiş; mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü kısmen reddi yönünde hüküm kurulmuş; ancak söz konusu faiz talebi hakkında bir karar verilmemiştir.
3- Davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden ise;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 21 Aralık 2015 günlü Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinin birinci fıkrasına göre “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.”
Somut olayda; mahkemece, davacının talep ettiği değeri 438 TL olan bir çift küpe yönünden davanın reddine karar verilmiş, ancak davalı lehine davacının çeyiz eşyaları ile birlikte toplam talebinden kabul edilen ziynet eşyaları bedelinin mahsubu sonucu 17.685 TL üzerinden vekalet ücreti hesaplanarak vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Yukarıda açıklanan düzenleme karşısında; kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin, reddedilen ziynet eşyası bedeli üzerinden hesaplanarak bu bedeli geçemeyeceği gözetilmeksizin, mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilen çeyiz eşyaları talebi bakımından da hesaplama ile davalı lehine 2.122 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki yapılan bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 436/2. maddesi gereğidir.SONUÇ;Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle hüküm ikinci fıkrasındaki ' 18.266 TL nin' ifadesinden sonra gelmek üzere, “dava tarihi olan 23/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte' ifadelerinin yazılması ve 3. bentte açıklanan nedenlerle hükmün 6. fıkrasındaki “2.122,00 TL” ifadesi yerine “438” TL ifadesinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön