3. Hukuk Dairesi 2016/18059 E. , 2018/4930 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıların murisi ...'nın kurumun ... tesisat numaralı müşterisi olduğunu ve vefat ettiğini, murisin ölümü ile geriye eşi ... ile çocukları ..., ..., ..., ... ve ...'in mirasçı kaldığını, muris ... adına kayıtlı tesisatın bulunduğu evin içerisine kolon hattından direk hat alındığının tespiti üzerine 10/05/2013 tarih ... seri nolu Kaçak ve Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı düzenlendiğini, söz konusu bu tutanak esas alınarak düzenlenen 3.709,86 TL bedelli fatura borcunun ödenmediğini, bunun üzerine toplam 3.716,56 TL bedelli alacağın tahsili için ... İcra Müdürlüğünün 2014/4559 Esas sayılı dosyasıyla davalılar hakkında icra takibi yapıldığını, davalıların takibe konu borcun tamamına itiraz ettiklerini ileri sürerek haksız itirazın iptaline, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesini talep etmiştir.Davalıların bir kısmı fiili kullanıcı olmadıklarını, babalarına ait evin davalı ... tarafından kullanıldığını, sorumluluklarının olmadıklarını, davalı ... ise, kaçak elektrik kullanmadığını, kaçak tespit tutanağının usulüne uygun olmadığını belirterek davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece, davanın ... yönünden kısmen kabulüne, davalının ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/4559 sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 3.462,00 TL asıl alacak 304,65 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3766,65 TL üzerinden devamına, diğer davalılar yönünden ve davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava, kaçak elektrik kullanımdan kaynaklı itirazın iptaline ilişkindir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerekir.28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar..” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3.maddesinde; “Mal, alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar.Tüketici ise, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan kanunun 3/d maddesinde; “Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; kanunun amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiğinde; davacı ile davalıların murisi arasında abonelik sözleşmesinin bulunduğu, abone grubunun mesken olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davalıların da 6502 sayılı yasa kapsamında, ''tüketici'' tanımına uyduğu açık olup, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir.Hal böyle olunca, mahkemece o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde esasa ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma nedenine göre, şimdilik davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2016/18059 E. , 2018/4930 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat