3. Hukuk Dairesi 2016/18039 E. , 2018/4884 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile iş yerinde kullanmak üzere abonelik sözleşmesi imzalandığını ancak davalının hizmet bedelini ödemediğini, bedeli ödememesine rağmen 05.09.2008 ve 08.01.2009 tarihlerinde hız limitlerinin artırılmasına ilişkin yazılı talepte bulunduğu ve 05.01.2009 tarihinde de borçların yapılandırılmasına ilişkin taahhütname yapıldığını, davalıya taksitlendirme planı hazırlandığını, davalının ilk üç taksidi ödediğini, geri kalanları ise ödemediğini, ayrıca bu süre zarfında 26.02.2009, 30.03.2009, 29.04.2009 ve 28.05.2009 son ödeme tarihli faturaların da tahakkuk ettirildiğini, toplam 49.786,40 TL fatura bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek 49.786,40 TL'nin, faturaların son ödeme tarihlerinden itibaren ticari faiziyle tahsilini talep etmiştir.Davalı; davacı ile 03.09.2008 tarihinde internet hizmetleri için sözleşme imzaladığını, ancak fiber optik hizmetin geç açılması, açıldığında da bölgedeki ... alt yapı sorunları nedeniyle kesintili hizmet verildiğini, bu nedenle kendilerinin de müşterilerine hizmet veremediklerini, bir çok defe ...'e ulaşmaya çalıştıklarını ancak kendilerine cevap verilmediğini, 30.10.2008 tarihli faturayı ödeyemedikleri için hizmetin 12.01.2009 tarihinde tamamen kapatıldığını, bu nedenle borcun taksitlendirildiğini ve yarısını ödediklerini, ancak hizmetin yine de açılmadığını, kendisini askere gittiğini, döndükten sonra da iş yerini kapattığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kabulüne, 49.786,40 TL alacağın 10.299,52 TL'sinin 26.02.2009, 9.552,43 TL'sinin 30.03.2009, 3.643,13 TL'sinin 29.04.2009, 7.434,24 TL'sinin 06.04.2009, 6.786,61 TL'sinin 05.05.2009, 5.513,75 TL'sinin 28.05.2009 ve 6.466,72 TL'sinin 05.06.2009 tarihinden itibaren ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1- HMK 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. Somut olayda; mahkemece, dava konusu internet kullanım bedelinin tespiti yönünden mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Hükme esas alınan raporları düzenleyen bilirkişi dava konusu internet kullanımı bedeli hesabı konusunda rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadığından, söz konusu bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesisi mümkün değildir. Uzman bilirkişi tarafından, dava konusu bedelin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekir.Hal böyle olunca, mahkemece, dava dosyası önceki bilirkişi dışında, internet kullanımı konusunda uzman ve ehil olan mühendis ve bilişim uzmanı bilirkişilerden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetine verilerek; davacı kurumun, davalı taraftan isteyebileceği bedel hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun, davalı tarafın bilirkişi raporuna yaptığı itirazların da değerlendirildiği bir rapor aldırılarak, varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişinin düzenlediği rapor esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-) Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2016/18039 E. , 2018/4884 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat