3. Hukuk Dairesi 2016/15999 E. , 2018/3942 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 70 dönüm tarlasını sulamak amacıyla kullandığı 3163 abone nolu sulama kuyusunda kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesiyle hakkında 97.126,30 tl kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirildiğini, davalı kurum tarafından ihtilafsız tahakkuk dönemleri dikkate alınmaksızın kurulu güç üzerinden ve elektrik dinamosunun 50 kw olmasına rağmen trafo gücü üzerinden 250 kw olarak hesaplama yapılması nedeniyle tahakkuk ettirilen miktarın fazla hesaplandığını bu nedenle davalı kuruma şimdilik 10.000 TL'nin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah talebiyle dava 55.494,31 TL'ye yükseltilmiştir.
Davalı kurum; davacı hakkında kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tutanak tanzim edilerek tahakkuk yapıldığını, kaçak tespit tutanağına itiraz etmeden dava açtığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile, davacının davalıya 19.12.2012 tarih ve 083223 seri numaralı kaçak tespit tutanağına istinaden 55.494,21 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2)4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararının “C) Tüketim Miktarı Hesaplama” başlıklı bölümünde; “Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen kullanım yerinde tüketilen elektrik enerjisi miktarı;
1-Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;
a)Tüm müşteriler için öncelikle ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre, (Kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki dönem ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.)
b) Doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa;
1- Meskenlerde, bağlantı gücü ve ortalama aylık çalışma saatine göre (buradaki bağlantı gücü, proje varsa projesinde belirtilen gücün kullanma faktörü olan 0,60’ı, projesi yok ise, basit yapılarda 3 (üç) kW, diğerlerinde 5 (beş) kW’ın altında olmamak üzere) yöresel özellikler ve benzer yapılar göz önüne alınarak,
2-Müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve ortalama aylık çalışma saatine göre,
3-Meskenler ve müstakil trafolular hariç olmak üzere diğer abone gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kw’ın altında olmamak üzere ortalama aylık çalışma saatlerine göre hesaplanır.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; kaçak elektrik tespit tutanağı ile ' T.C mührünün söküldüğü, yerine sahte T.C mührünün takıldığı, iç mekanizmasının tamamen değiştirildiğine ' dair Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Şanlıurfa Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü Ölçüler ve Ayar Şube Müdürlüğünün düzenlediği sayaç raporu birlikte değerlendirildiğinde davacının kaçak elektrik kullandığı anlaşılmıştır.
Davalı kurum tarafından talep edilen kaçak ve kaçak ek tahakkuk bedelinin yönetmelik ve yukarıda açıklanan 622 sayılı kurul kararının “ Tüketim Miktarı Hesaplama ” başlıklı bölümünde açıklanan yöntemle hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur.
HMK.nun 266 ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakim bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK.'nun 278-282.maddesine göre, bilirkişi raporu; Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.
Somut olaya gelince, mahkemenin gerekçeli kararında, dava konusu kaçak ve kaçak ek tahakkuk bedelinin hesaplanmasında müşteri hizmetleri yönetmeliğinin uygulanması gerektiğinin belirtilmesine rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda 13 Temmuz 1999 tarih ve 23754 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 41, 42 ve 43. maddeleri uyarınca kaçak kullanım bedelinin suç tarihi itibariyle hesaplandığının belirtildiği anlaşılmıştır. Buna göre hüküm kurmaya yeterli ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan bilirkişi raporu istinaden karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Hal böyle olunca; mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dosyanın önceki bilirkişi dışında, ... ilinden oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişiler kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalının davacıdan isteyebileceği elektrik bedelinin, taraf itirazları karşılanmak ve Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı kurul kararı hükümlerine göre hesaplaması konusunda hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınması, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'un 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2016/15999 E. , 2018/3942 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat