3. Hukuk Dairesi 2017/15075 E. , 2018/3143 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak ve kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kiracının 19.02.2014 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, davalının kendisine yapılan ihtara rağmen kira bedellerini ödemediğini ve taşınmazın sözleşmeye aykırı olarak kullanım amacı dışında kullanıldığını belirterek, 5.127,46 TL kira alacağı, 6.874,92 TL tazminat ve 6.784,92 TL cari yıl kira bedelinin % 1 oranındaki cezai şartın 6183 Sayılı Kanun'un 51. maddesinde belirtilen gecikme zammı ile tahsili ile taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulü ile kira bedeli cezai şart ve tazminat alacağının tahsili ve davalının tahliyesine karar verilmiş, hükmün davalı ve davacı vekili tarafından faize ilişkin olarak temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2015/12582 esas 2016/2743 karar sayılı 05/04/2016 tarihli ilamıyla; “...davalının temyiz itirazlarının reddine, davacının faize ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile davacının işleyecek faiz istemi konusunda olumlu- olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmediği ...' gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak, davalının tahliyesine, 6.874,72 TL. tazminat bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5.127,46 TL. kira alacağı bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hüküm kesinleştiğinden bu talepler yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 6.874,72 TL tazminat bedelinin taraflar arasındaki sözleşmenin fesih tarihi olan 27/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilememiştir. Şöyle ki
Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz.
Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak teşkil eder.
Somut olayda; mahkemece uyulan Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin bozma ilamına göre; “…..davacının işleyecek faiz istemi konusunda olumlu- olumsuz bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, bozma ilamına uyulmasıyla bu konuda davacı lehine usulü müktesep hak oluşmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyulmuş olmasına karşın, bozma gereği yerine getirilmemiş ve davacı lehine kira alacağı için temerrüt faizine hükmedilmesi gerektiği halde hükmedilmemiş olması doğru değildir.
2- Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen davalarda vekalet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır. Mahkemece davacı lehine kabul edilen miktar (dava değeri) üzerinden nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması da doğru görülmemiş, bu hususlar bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2017/15075 E. , 2018/3143 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat