3. Hukuk Dairesi 2016/13876 E. , 2018/2886 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/13876 E. , 2018/2886 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; düğünde takılan ziynet eşyalarının dava tarihi itibariyle değerinin tesbiti ve faizi ile birlikte ödenmesini ve düğünde takılan paranın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; düğünde takılan paralar ile düğün masraflarını karşıladıklarını, 7.000 TL'lik ziynet eşyası bozdurarak balayına gittiklerini, diğer ziynetlerin davacıda kaldığını, davacının müşterek haneden ayrılırken kalan ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Somut olayda uyuşmazlık, ziynet eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanununun 2.kitabında yer almakta olan 226.maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir .
Dava, Asliye Hukuk mahkemesince incelenerek karara bağlanmıştır.
Hal böyle olunca mahkemece; davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerekirken, Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2-)Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren davacı yönünden 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön