3. Hukuk Dairesi 2016/10261 E. , 2018/2269 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/10261 E. , 2018/2269 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit davası üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, ilgili adreste davalının elektrik abonesi olduğunu,hakkında 13.02.2014 tarihinde kaçak tutanağı tutulduğunu,bu tutanağa itiraz ettiğini ancak itirazının reddedildiğini,kendisinin tarafına tahakkuk ettirilen borçları zamanında ödediğini,buna rağmen ilgili kaçak tutanağına istinaden hakkında 2.528,02 TL borç tahakkuk ettirildiğini, ancak sayaca hiçbir müdahalede bulunmadığını,söz konusu tutanağın gerçeğe aykırı olduğunu ileri sürerek,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.528,02 TL ‘lik kaçak tahakkukundan borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı,davacı adına kayıtlı abonelikte kullanılan sayacın değiştirildiğini,değişen sayaca ilişkin sayaç ayar raporunda ise,yapılan incelemede sayacın klemens frubunun faz giriş çıkış arasının delinerek bakır iletkenle şöntlendiği,sayaç ayar masasında yapılan ölçümlerde %94 oranında eksik tüketim kaydettiğinin tespit edildiğinin belirtildiğini,davacının bu şekilde sayaca müdahale ederek kaçak elektrik kullandığını,kaçak tahakkukunun mevzuata uygun olduğunu savunarak,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 68 maddesi ve Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Yönetmeliği’nin 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince 2014 yılı itibariyle dava konusu miktar olan 2.528,02 TL için Tüketici Hakem Heyetine başvurulmasının zorunlu olduğu,dosya içeriğinde Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulduğuna ilişkin herhangi bir kararın bulunmadığı,dava açılabilmesi ön şartı gerçekleşmediğinden 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 68 ve HMK 114, 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, üküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kaçak elektrik kullanımından kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ve Kanun'un 87. maddesi uyarınca, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olaya bakıldığında ise;davacının istemi kaçak elektrik kullanımından kaynaklı olarak tarafına tahakkuk ettirilen 2.528,02 TL‘lik borçtan borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olmakla,eldeki davaya bakma görevinin genel mahkemelere ait olduğu,tüketici hakem heyetinin menfi tespit davalarına bakmaya görevli olmadıkları kuşkusuz olmakla,mahkemece dava konusu miktar olan 2.528,02 TL için Tüketici Hakem Heyetine başvurulmasının zorunlu olduğu,dosya içeriğinde Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulduğuna ilişkin herhangi bir kararın bulunmadığı,dava açılabilmesi ön şartı gerçekleşmediğinden bahisle dava şartı yokluğundan verilen red kararı usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Bu itibarla,mahkemece işin esasına girilerek inceleme ve değerlendirme yapılması suretiyle hüküm tesisi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı vekili yararına BOZULMASINA, davacı yönünden 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön