3. Hukuk Dairesi 2016/10103 E. , 2018/999 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, boşanma davasında velayeti davalıya verilen müşterek çocuk lehine hükmedilen aylık 125,00 TL iştirak nafakasına istinaden davalı tarafından ... 2. İcra Müdürlüğünün 2009/5664 sayılı dosyası ile 11.500,00 TL birikmiş nafaka alacağı, 6.906,82 TL faiz olmak üzere toplam 18.406,82 TL için davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, boşanma kararı verildikten sonra 2003 yılına kadar davacı ve davalının müşterek çocukla birlikte aynı çatı altında yaşamaya devam ettiklerini ve bu sebeple ailenin ve müşterek çocuğun tüm masraflarının davacı tarafından karşılandığını, tarafların fiilen 2004 yılında ayrıldıklarını, 2004 yılından sonra da davacının zaman zaman posta ve sair yollarla davalıya nafaka ödemesinde bulunduğunu ileri sürerek, davacının takibe konu miktarda borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın yapmış olduğu ödemeleri düşerek icra takibi başlattıklarını, davacının takip talebinde belirtilen miktarda nafaka borcunun olduğunu, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen 17.09.2013 tarih ve 2009/755 E. 2013/474 K. sayılı hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 17.02.2015 tarih ve 2014/13251 E. 2015/2433 K. sayılı ilamı ile hükmün görev yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Görevli mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile ... 2. İcra müdürlüğünün 2009/5664 takip sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle 2,500,00 TL asıl alacak ve bu alacak nedeniyle takip tarihine kadar 188,97 TL işlemiş faiz üzerinden takibin devamına, geri kalan miktar yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava,icra takibinde belirtilen miktarda borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
İspat yükü kendisine düşen taraf, başlangıçta diğer delilleri ile birlikte yemin teklifinde de bulunabilir. Bu halde, öncelikle diğer delilleri incelenir, bunlar ile iddia ispat edilirse yemin teklifine gerek kalmaz. Buna karşılık, diğer delillerle iddia veya savunmasını ispat edemezse, o zaman kendisine yemin teklifi hakkı kullandırılmalıdır.
'Yemin' müessesesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 225 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, sözkonusu madde hükümlerine göre; yemin teklif edilen kimse, duruşmada bizzat hazır bulunmadığı takdirde, kendisine meşruhatlı yemin davetiyesi çıkarılır. Yemin davetiyesine; yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği, yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı yazılarak kendisine bildirilir. Bu davetiyenin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesine rağmen, taraf oturuma gelmez ise, yemin konusu vakıaları kabul etmiş sayılır.
Yemin delilinin kesin bir delil olması yani, hakimi bağlaması ve bunun ötesinde uyuşmazlığı kesin bir şekilde çözmesi nedeniyle, yemin sorusunun yeteri kadar açık bir şekilde tespit edilmesi gerekmektedir.
Yemin teklif eden taraf, karşı tarafa hangi vakıalar hakkında yemin önerdiğini mahkemeye bildirir, yemin sorusunu ve formülünü ise hakim hazırlar. Yemin sorusunun hazırlanmasında, hakim yemin teklif edenin belirttiği husulardan yararlanır. Yemin sorusunun isabetli ve doğru hazırlanması gerekir. Hakim, yemin metnini hazırlarken, yemin metninin olaya uygun olmasına dikkat eder. Aksi takdirde hazırlanan yemin metnine göre yapılan yemin amacına ulaşmayabilir. Hakim yemin metnini hazırlarken, yemin teklif edenin iradesi çerçevesinde hareket etmeli; karşı taraf da yemini, kendisine teklif edilen yemin çerçevesinde eda etmelidir.
Yemin sorularının hazırlanarak tarafa okunması üzerine, yemin edecek olan taraf yemin etmeye hazır bulunduğunu ve ancak yemin sorusunun yanlış ve eksik olduğunu, dolayısıyla düzeltilmesinden sonra yemin edeceğini bildirirse, bu hususun yerinde görülmesi halinde, hakim yemin sorusunu yeniden düzenleyerek veya ek sorular getirerek tarafa yöneltmelidir. Aksi takdirde, eksik ve yanlış yemin sorusuna taraf cevap vermek zorunda olmadığından, böyle bir durumda onun yeminden kaçındığından ve dolayısıyla burada onun aleyhine bir ikrarın varlığından söz edilebilmesi doğru olmaz.
Yeminin konusu tarafların dayandığı vakıalar olup, yemin metninin içeriğinin yemin edecek tarafın sıfatına göre; yemin edecek davacı ise davacının iddialarını teyit eder mahiyette, yemin edecek davalı ise davalının savunma ve cevaplarını teyit eder mahiyette olması gerekir. Yani davacının, davalının cevap ve savunmalarını teyit eder mahiyette, ya da davalının, davacının iddialarını teyit eder mahiyette yemin etmesi halinde usulüne uygun şekilde yemin edildiğinden söz edilemez.
Tüm bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; görevsizlik kararı veren mahkemece yapılan yargılama esnasında, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline başvuran davacı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususunda beyanda bulunmak ve yemin metnini hazırlayıp mahkemeye sunmak üzere kesin süre verildiği,verilen kesin süre içinde yemin metninin sunulması üzerine yargılamanın yürütüldüğü ... adliyesi yargı çevresi dışında (İstanbul'da) ikamet eden davalıya meşruhatlı isticvap davetiyesi çıkarılması için talimat yazıldığı, talimat mahkemesince davalıya çıkarılan dava dilekçesi ve yemin metni ekli meşruhatlı isticvap davetiyesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalının duruşma günü talimat mahkemesinde hazır bulunmadığı, bu durumun mahkemece, yemin metninde belirtilen 9.000,00 TL'nin takip tarihi itibariyle ödendiğinin kabulü olarak değerlendirilerek geriye kalan 2.500,00 TL için takip tarihi itibariyle talep edilebilecek faiz miktarı ek rapor ile bilirkişiye tespit ettirildikten sonra davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi yönünde karar verildiği, söz konusu kararın Dairemizin 17.02.2015 tarih ve 2014/13251 E. 2015/2433 K. sayılı ilamı ile görevsizlik nedeniyle bozulduğu görülmektedir.
Görevli mahkemede yapılan yargılamanın ilk celsesinde davalı vekilinin görevsiz mahkemece yapılan yargılama sırasında davalı asile çıkarılan isticvap davetiyesindeki yemin metninin usulüne uygun olmayıp, davacı taraf yemin deliline başvurmakta ısrarcı ise davalı asile usulüne uygun şekilde yeniden ihtarlı isticvap davetiyesi çıkarılması yönündeki talebi reddedilerek görevsiz mahkemece aldırılan ek bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın kabulüne, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2009/5664 sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle 2.500,00 TL asıl alacak ve bu alacak nedeniyle takip tarihine kadar 188,97 TL üzerinden takibin devamına, geri kalan miktar yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Her ne kadar gerekçeli kararda açıkça belirtilmemiş ise de, mahkemenin görevsiz mahkemece alınan ek bilirkişi raporunu esas alarak kurduğu hüküm; görevsiz mahkemede yapılan yargılama sırasında davalıya çıkarılan meşruhatlı yemin davetiyesine rağmen duruşma günü talimat mahkemesinde hazır bulunmayan davalının yemin metninde belirtilen hususları yani 9.000,00 TL'nin takip tarihi itibariyle ödenmiş olduğunu kabul ettiğinin kabulüne dayanmaktadır. Zira, mahkemenin karara esas aldığı ek bilirkişi raporu da zaten yemin metninde belirtilen 9.000,00 TL'nin takip tarihi itibariyle ödendiğinin yeminden kaçınmak suretiyle ikrar edildiğinin kabulü ile, bu durum gözetilerek düzenlenmiştir.
Davaya konu yargılama esnasında davacı vekili tarafından mahkemeye sunulan yemin metninin içerik olarak davalının cevap ve savunmalarını yani nafaka borcunun ödenmediğini teyit eder mahiyette ve içerikte olması gerekirken, 'Allahım, namus ve şerefim üzerine yemin ederim ki eski eşim davacı ... hakkında ... 2.İcra ve İflas Müdürlüğünce 2009/5664 sayılı icra takibi için, borçlu ... icra takip tarihi olan 15/10/2009 tarihine kadar toplam 9.000,00 TL'nı bana posta, banka ve sair yollarla ödemiştir.' şeklinde davacının ödemeye yönelik iddiasını teyit eder mahiyette olduğu görülmüştür ki, bu haliyle yemin metni içerik olarak usulüne uygun bir yemin metni olmadığından hükme esas alınamaz.
O halde mahkemece; davacı vekilinin mahkemeye sunmuş olduğu yemin metninin hakim tarafından değerlendirilip, olaya uygun yemin sorusunun bizzat hakim tarafından düzenlenerek, usulune uygun yemin davetiyesi çıkarıldıktan sonra sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken; davacı vekilinin sunmuş olduğu içerik itibariyle usulüne uygun olmayan yemin metninin -davacı vekili tarafından sunulduğu şekliyle- isticvap davetiyesine eklenerek ve yine davetiye üzerine dercedilerek, yapılan ihtarata rağmen davet edildiği duruşmada hazır bulunmayan davalının, usulüne uygun olmayan yemin metninde belirtilen hususları kabul ettiğinin kabulüyle, yanılgılı değerlendirme neticesinde davanın kabulü yönünde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca, davacı tarafın iddia ettiği ödemelerin ispatı halinde, takip tarihinden önce nafakaya mahsuben ödendiğine dair açıklama bulunmadan yapılan ödemelerin nafakaya mahsuben yapıldığının kabulü mümkün olmadığından ve davacının TMK 327/1 maddesi gereğince; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderleri karşılaması gerektiği hususu da göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu ödemelerin ahlaki bir görevin ifası mahiyetinde olup olmadığının da alınacak bir bilirkişi raporuyla tespit edilmesi gerekmektedir.
2- Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2016/10103 E. , 2018/999 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 56 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 43 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat