3. Hukuk Dairesi 2016/12065 E. , 2018/50 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2016/12065 E. , 2018/50 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen asıl davada vasiyetnamenin tenfizi, birleşen davada vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde birleşen davanın davacısı- asıl davanın davalısı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Asıl davada davacı, muris ... sı ...' ın 09/11/2013 tarihinde ... ettiğini ve geriye mirasçısı olarak kendisi ile birlikte diğer oğlu davalı ... ve davalı eşi ...' ın kaldığını, murisin, ... Noterliği'nce düzenlenen 30/04/2013 tarih ve 3597 yevmiye no.lu vasiyetnamesi ile kendisine muayyen mal vasiyetinde bulunduğunu, dava konusu vasiyetnamenin ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 19/12/2013 tarih ve 2013/916-1068 E-K sayılı ilamıyla açılarak okunduğunu ve davalılar tarafından süresi içerisinde vasiyetin iptaline yönelik herhangi bir davanın açılmamış olduğunu, böylece vasiyetnamenin kesinlik kazandığını belirterek, vasiyetname konusu taşınmazların adına tescilini sağlayabilmek için vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini istemiştir.
Ası davada davalılar, vasiyetnamenin iptali davası açtıklarını belirterek, davanın reddini talep etmişlerdir.
Birleşen davada davacılar, murisleri ...'ın, ... Noterliği'nde düzenlediği 30/04/2013 tarihli vasiyetnamesi ile malvarlığının önemli bir bölümünü teşkil eden ... ili, ... ilçesi, ... köyü 2306 ve 4706 parsel sayılı taşınmazları davalı ...'a bırakmış olduğunu, ancak vasiyetnamesinin hukuki olarak geçerliliği bulunmadığını, zira murisin vasiyetname tarihinde hukuki işlem yapma ehliyeti bulunmadığını, murisin ağır kalp hastası olduğunu, sürekli hasteneye gidip geldiğini ve ruhsal durumunun iyi olmadığını, tek hekim tarafından düzenlenen sağlık raporunun vasiyetname düzenlemek için yeterli olmadığını, ayrıca muris ...'ın dava konusu vasiyetnameyi davalının baskıları neticesinde irade fesadı altında düzenlediğini ileri sürerek, dava konusu vasiyetnamenin iptaline, bu mümkün olmadığı takdirde saklı paylarını ihlal eden vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Birleşen davanın davacısı ..., 17/11/2015 tarihli celsedeki beyanında davadan feragat ettiğini belirtmiştir.
Birleşen davada davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Asıl davada; davanın konusuz kalması nedeniyle reddine, Birleşen davada; davacı ... açısından davanın feragat nedeniyle reddine, davacı ... açısından vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis isteminin ise kısmen kabulü ile, ... Noterliğinin 30/04/2013 tarih 3597 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde vasiyetnamenin tenkisi ile ... ili ... ilçesi ...... mevkiinde kain 2306 parsel sayılı taşınmaz ile ... mevkiinde kain 4706 parsel sayılı taşınmazların davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 16.331,90-TL' nin seçimlik hakkının kullanıldığı 14/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacı ...' a verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiş; hüküm birleşen davanın davacısı-asıl davanın davalısı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava, asıl davada vasiyetnamenin tenfizi ile birleşen davada ise vasiyetmamenin iptali ve olmadığı takdirde tenkisi istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, Türk yargı sisteminde hâkim kendiliğinden bir davayı inceleyip, uyuşmazlığı çözemez. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak da, hâkim tarafların istekleri (taraflarca hazırlama ilkesi) ile bağlı tutulmuştur(HUMK m.72, 75, HMK. m. 24,25).
Taraflarca hazırlama ilkesinin uygulandığı davalarda deliller kural olarak taraflarca gösterilir; hâkim delillere kendiliğinden başvuramaz. Ancak, hâkim bilirkişi deliline kendiliğinden (resen) başvurabilir(HUMK. m.275, HMK. m. 266).
Bundan başka hâkim, davanın her safhasında, iki tarafın iddiaları sınırları dâhilinde olmak üzere, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında tarafları dinleyebilir ve gerekli delillerin gösterilmesini ve verilmesini emredebilir(HUMK. m. 75/3, HMK. m 31 - Prof. Dr. Baki Kuru; Hukuk Muhakemeleri Usulü, Baskı: İstanbul 2001, Cilt:2 Sf: 1922).
Birleşen davada davacı tarafın, mirasbırakanın vasiyetnameyi düzenlediği tarihte... inin bulunmadığını ileri sürdüğü anlaşılmaktadır.... i yokluğu; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hâkimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir.
Hele... inin nisbi bir kavram olması, kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kuruluşu olan... Kurumundan rapor alınmasını da zorunlu kılmaktadır. Esasen TMK. nun 409/2. maddesinde de, akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Şu durumda, ehliyetsiz olduğu ileri sürülen mirasbırakanın vasiyetname tarihine yakın günlerde ve sonrasında tedavi görüp görmediği hususunda tarafların bilgisine başvurularak varsa doktor raporları, hasta müşahede kâğıtları ve film grafilerinin eksiksiz getirtilmesi, sonrasında işlem tarihinde mirasbırakanın... inin olup olmadığının tesbiti için... Kurumundan rapor alınması gerekmektedir.
O halde mahkemece, davacı tarafın tüm delilleri toplanarak, ehliyetsizlik iddiası yönünden, işlem tarihinde mirasbırakanın... inin olup olmadığının tesbiti için... Kurumundan rapor alınması gerekirken,... raporu alınmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre birleşen dava davacısının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince birleşen davanın davacısı ... yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle birleşen dava davacısının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/I maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön