3. Hukuk Dairesi 2019/3613 E. , 2019/10385 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, orman içersinden geçen izinsiz enerji nakil hattının yangına neden olduğunu, orman alanının yangından zarar gördüğünü belirterek toplam 153.319,75 TL idari zararın olay tarihinden tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslahla dava değerini 230.724,30 TL' ye yükseltmiştir.
Davalı, dava konusu orman yangınının çıkmasında şirketinin kusur yada sorumluluğunun bulunmadığını, tahmin ve varsayımlara dayalı tutanaklar ile kendilerinin sorumlu tutulamayacağını, enerji nakil hatlarının peryodik bakımlarının yapılarak özel yükümlülüklerinin yerine getirildiğini, ayrıca diğer davalı ...Limited Şirketi( ... A.Ş) ile elektrik şebekelerinin bakım ve kontrolü ile arıza onarım işleri konusunda anahtar teslim sözleşmesinin imzalandığını, bu nedenle zarardan diğer davalının sorumlu bulunduğunu, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Diğer davalı ...Limited Şirketi(... A.Ş), davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın dava dilekçesinde belirtilen miktar yönünden kabulü ile, 153.319,75 TL' nin olay tarihi olan 02/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17.11.2015 tarihli, 2015/5541 Esas ve 2015/18218 Karar sayılı ilamı ile özetle 'Davacı vekilinin bütün, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek somut olayda yangının, davalı şirkete ait olan, enerji nakil hattındaki tellerden çıkan kıvılcım sonucu meydana geldiği; dolayısıyla davalı şirketin faaliyeti ile ortaya çıkan zarar arasında illiyet bağının bulunduğu, ancak zararın belirlenmesi için davalı yanında davacının yangının nitelik ve niceliği itibariyle almakta bulunduğu tedbirlerin alınıp alınmadığı ve yangının büyümemesi için sorumluluk halinin değerlendirilmesi gerektiği, olay günü rüzgarın hızı, bağıl nem oranı, davacı idarenin yangına müdahalesindeki etkin gücü gibi faktörler dikkate alınarak müterafik kusur incelemesi yapılması gerekirken bu hususta inceleme yapılmadığı, ayrıca gerçek zarar ilkesi gereğince davacı idarenin özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderlerin zarar kapsamına dâhil edemeyeceği' belirtilerek karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra, davanın kısmen kabulüne; 122.655,80 TL'nin olay tarihi olan 02.09.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı ... Elektirik Dağıtım AŞ (... AŞ )'den tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin ve diğer davalı yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Usuli kazanılmış hak kavramı anlam itibariyle bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Usuli müktesep hak müessesesi HMK' da düzenlenmiş olmamakla beraber davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09/05/1960 T., 21/9; 04/02/1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı) Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK' nın 12/07/2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03/12/2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.)
Mahkemece verilen kararın Yargıtay bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi durumunda usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Yani kesinleşmiş bu kısımlar o kısımlar lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
Somut olayda, mahkemece verilen ilk kararda 153.319,75 TL' nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, bozma ilamımızda davalıların sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş, bozmaya dahil edilen hususlar kalem kalem sıralanmış, davalı ...LTD( ... A.Ş)'nin tazminattan sorumlu olmadığına ilişkin bir husus belirtilmemiştir. Bu halde davalı ...LTD( ... A.Ş)'nin sorumluluğu bozma ilamı kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş ve davacı ile diğer davalı ... Elektrik lehine usuli kazanılmış hak teşkil etmiştir. Ne var ki mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra davalı ...LTD( ... A.Ş) yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece kamu düzenine ilişkin olan usuli müktesep hakkına aykırı karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırılık oluşturmaktadır. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı ve davalı ... 'in sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK' un 428. maddesi gereğince davacı ve davalı ... yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı ve davalı ... 'in diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2019/3613 E. , 2019/10385 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat