3. Hukuk Dairesi 2019/3397 E. , 2019/10359 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının avukat olması nedeniyle 2012 yılı vekalet ücretinin peşin olarak yatırıldığını, yapılan ödemeden kısa bir süre sonra davalının kurumdan ayrılıp hakimlik mesleğine geçtiğini, davalıya 6.523,87 TL vekalet ücretinin yersiz ödendiğini belirterek; yersiz ödenen miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacı kurum tarafından ilişik kesme süresince vekalet ücretinin iade edilmesinin talep edilmediğini, hakimlik sınavına katıldığını ve başarılı olduğunun kurum çalışanlarınca bilindiğini, talebin zamanaşamına uğradığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalının, davacı kurumdaki görevinden ayrılış tarihi ile davacı kurumun haksız zenginleşmeyi öğrenme tarihinin 19/01/2012 olduğu, zamanaşımının 19/01/2013 tarihinde dolduğu, zamanaşımı süresi dolduktan sonra 11/06/2014 tarihinde bu davanın açıldığı gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.09.2018 tarihli ve Esas: 2016/20748 Karar: 2018/8503 sayılı kararı ile; davacı adına dava açma konusunda emir ve talimat vermeye yetkili temsilci veya temsilcilerinin öğrendikleri tarihin tam olarak tespit edilerek davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılıp açılmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen son kararda; davacı kurumun zararı ve faili öğrenme tarihinin 07/03/2014, dava tarihinin ise 11/06/2014 olması nedeniyle yasada belirlenen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne ve 6.523,87 TL'nin 13.01.2012 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Davalının faiz başlangıcına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. (TBK m. 117; BK m.101)
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için iyiniyetli zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
Somut olayda, davalıdan, dava konusu miktarın iadesi 07.03.2014 tarihli yazı ile talep edilmiş, söz konusu yazının davalıya ne zaman tebliğ edildiği dosya kapsamından anlaşılamamış ise de davalının 02.05.2014 tarihinde söz konusu yazıya cevap verdiği görülmüştür. Bu durumda davalı, davacı kuruma verdiği cevap tarihinde temerrüde düşmüştür. Mahkemece hüküm altına alınan tutara temerrüde düşüldüğü tarihten itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve 'hakimin takdir yetkisi kapsamında' kalmadığından; hükmün düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 1. fıkrasında yer alan '13.01.2012 ' ibaresinin çıkarılmasına, yerine '02.05.2014' yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2019/3397 E. , 2019/10359 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 50 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat