3. Hukuk Dairesi 2019/3899 E. , 2019/6933 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2019/3899 E. , 2019/6933 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda , davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar 26.10.2015 tarihinde açtıkları işbu dava ile, maliki bulundukları taşınmazın 01.07.2008 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile davalıya kiraya verildiğini, davalı kiracının halihazırda 4.200 TL kira bedeli ödediğini ancak bu rakamın emsallerinin çok altında kaldığını belirterek aylık kira bedelinin hak ve nesafet kuralları çerçevesinde 7.000 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 01.07.2015 ila 30.03.2016 tarihleri arasında aylık kira bedelinin net 4. 500 TL olarak tespitine yönelik olarak verilen hükmün, Dairemizin 18.10.2018 tarih ve 2017/5210 E. - 2018/10271 K. sayılı ilamı ile, davalının tespiti istenen dönem itibariyle ödediği kira bedelinden aşağı düşmemek kaydıyla, hak ve nesafet indirimi yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığından bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekilince temyiz edilmiştir.
1-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ; Yargıtay'ın bozma kararına gerek iradi, gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme, uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi; hükmün bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bozmaya uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda ve Hukuk Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri
haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).
Bu ilke, kamu düzeni ile ilgili olup; Yargıtay'ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.(Aynı yönde ...nun 26.2.1986 gün ve 1986/1-50 E.-174 K.; 11.5.1994 gün ve 1994/8-252 E.-314 K.; 1.12.1999 gün ve 1999/18-1041 E.-1006 K.; 11.5.2005 gün ve 2005/2-315 E.-333 K.; 27.09.2006 gün ve 2006/19-635 E.-573 K. sayılı ilamları).
Olayımıza gelince ; Yerel mahkeme bozma kararına uymasına rağmen bozma gereğini yerine getirmemiştir. Zira bozma ilamında, davalının tespiti istenen dönem itibariyle ödediği kira bedelinden aşağıya düşmemek kaydıyla, uygun oranda hak ve nesafet indirimi yapılmak suretiyle kira parasının belirlenmesi gerektiği belirtildiğinden mahkemece , uyulan bozma ilamına göre , davalının tespiti istenen dönem itibariyle ödediği kira bedelinden aşağıya düşmemek kaydıyla, önceki hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 01.07.2015 tarihi itibariyle getirebileceği aylık kira bedeli olarak belirtilen 4.500 TL üzerinden uygun oranda hak ve nesafet indirimi yapılmak suretiyle kira parası belirlenerek bu bedele hükmedilmesi gerekirken ,bundan zühul edilerek ve kira bedelinin tespitine ilişkin davalarda red kararı verilemeyeceği nazara alınmaksızın , gerekçesiz bir şekilde hukuki yarar bulunmadığından bahisle davanın reddine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön