3. Hukuk Dairesi 2017/10679 E. , 2019/6263 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/10679 E. , 2019/6263 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; 35 T 7069 plakalı ticari aracın 01.12.2001-01.12.2011 tarihleri arası davalı tarafından kiracı sıfatıyla kullanıldığını, davalının 2008 yılından itibaren kira bedellerini aksatmaya ve eksik ödemeye başladığını, davalının geçmiş borçlarının hesaplanarak ödenmesine ilişkin taahhütnameler düzenlendiğini, ancak borçların ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan İzmir 22. İcra Müdürlüğü'nün 2012/2666 sayılı icra takibinin haksız ve kötü niyetli itirazla durdurulduğunu ileri sürerek, itirazının iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacı ile arasında kira ilişkisinin olmadığını, 1996 yılından beri araç şoförü olarak davacı yanında çalıştığını, işçi haklarından kaynaklanan alacaklarını istemesi üzerine bu davanın açıldığını, kira ilişkisinin olduğu kabul edilse dahi kira bedellerinin ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davalının ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/2666 sayılı icra takibine konu alacağın 35.775,00 TL kısmına yönelik itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden aynı şartlarda devamına, 14.310,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine 6.Hukuk Dairesinin 01.10.2015 tarihli ve 2014/9806 E., 2015/7827 K.sayılı ilamı ile; '..davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; ..davacıya ve davacının, kendisine yapılan ödemeleri kabul ettiği kişilere davaya konu alacaklarla ilgili yapılan ödeme miktarları tespit edildikten sonra hesap yönünden mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.' gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, davalının ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/2666 sayılı icra takibine konu alacağın 97.795,00 TL kısmına yönelik itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden aynı şartlarda devamına, 14.792,65 TL işlemiş faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından davacıya asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatı ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davacının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesinde; 'Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.' düzenlemesi bulunmaktadır.
Davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına reddedilen 4.075 TL asıl alacak yönünden 900,00 TL vekalet ücretine takdir edilmesi gerekirken, 2.375,40 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3-) Davacının icra inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazları yönünden;
İcra inkar tazminatı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 67. maddenin 2.fıkrasında düzenlenmiş olup 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı kanunun 11. maddesi ile 67. maddesinin 2. fıkrasına yer alan “yüzde kırkından” ibaresi “yüzde yirmisinden” şeklinde değiştirilmiştir. Dava konusu icra takibi 07.03.2012 tarihinde başlatılmış olup, davacı lehine %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı takdir edilmesi gerekirken %20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün vekalet ücretine ilişkin 5. bendindeki '2.375,40 TL' ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine '900,00 TL' ifadesinin yazılması, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün icra inkar tazminatına ilişkin 1/b bendindeki '%20'si' ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine '%40'ı' ifadesinin yazılması suretiyle hükmün davacı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/07/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön