3. Hukuk Dairesi 2017/9114 E. , 2019/6109 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/9114 E. , 2019/6109 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, dava dilekçesinde özetle; sözleşme sahibi olan davalı ... ile fiili suyu kullanan diğer davalı ... ın haksız olarak kaçak su kullanımı dolayısıyla tahakkuk ettirilen alacağı ödemediklerini belirterek 3.973,47 TL alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili aşamalarda ve 13/11/2007 tarihli dilekçesinde ise özetle; davalılardan ...'ın diğer davalı ...'a ait yer de kiracı olarak otopark ve oto yıkama işi yaptığını ve burada kaçak su kullandığının tespit edilmesi üzerine de davalı ...'ın resen abone yapıldığını, müvekkili olan davacının alacağının da bundan doğduğunu belirtmiştir.
Davalılar süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı ..., duruşmadaki beyanında; kaçak su kullanılan yerin babasından kalan yer olduğu ve aboneliğinin olmadığını, davalıya kiraya verdiğini ve davalının zaman zaman kaçak su kullandığını beyan etmiştir.
Davalı ..., duruşmadaki beyanında; söz konusu iş yerini diğer davalıdan kiraladığını ve burayı kullandığını ancak su kullanmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece, iktisatçı emekli banka müdürü bilirkişiden rapor aldırılarak rapor doğrultusunda hesaplanan kaçak su bedeli üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Somut uyuşmazlık, davacı idare görevlileri tarafından düzenlenen 06/04/2004 tarihli kaçak su kullanım tutanağına istinaden tahakkuk ettirilen alacak isteminden davalıların sorumlu olup olmadığına ilişkindir.

Hukuk Muhakemeleri Kanunun 266.maddesi hükmüne göre; çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Herhalde seçilecek bilirkişinin mesleği itibariyle konunun uzmanı olması gerekir.
Somut olayda,mahkemece davaya konu edilen su tüketim bedeli ile kaçak su tüketim bedeline ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan bilirkişi raporu emekli banka müdürü, iktisatçı bilirkişiden alındığından raporun hükme esas alınamayacağı kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca mahkemece, davalıların davaya konu edilen kaçak su tüketim bedelinden sorumlu olup olmadıklarının tespiti noktasında alanında uzman bilirkişiden kaçak su kullanım tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan İSKİ Tarifeler Yönetmeliği’nin ilgili hükümleri de raporda açık şekilde irdelenmek suretiyle, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması, alınacak raporda tarafların aşamalarda ileri sürdükleri itirazların da değerlendirilmesi suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön