3. Hukuk Dairesi 2019/986 E. , 2019/6027 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2019/986 E. , 2019/6027 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; eşi müteveffanın 27/06/2007 tarihinde elektrik direğine arızayı gidermek için çıktığını ve elektrik akımına kapılarak hayatını kaybettiğini, davalı kurumun gerekli bakım, onarım yükümlülüğünü yerine getirmediği ve güvenlik önlemlerini almadığını, davalının kusurlu olduğunu, müteveffaya atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığını; kendisinin ve çocuklarının bakımının ve masraflarının eşi tarafından karşılandığını, eşinin ölümü nedeniyle desteğinden yoksun kaldıklarını, ağır elem, ızdırap ve üzüntü yaşadıklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik kendisi ve çocuklarının her biri için 1.000,00 er TL den toplam 7.000,00 TL maddi, kendisi için 20.000,00 TL ve çocuklarından her biri için 10.000,00 er TL den toplam 80.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; olayın meydana gelmesinde davalı kurumun kusurunun bulunmadığını, enerji nakil hattının yönetmeliğe uygun tesis edildiğini, bakım ve onarımının yapıldığını, davacı tarafından var olduğu iddia edilen hat ve arıza probleminin kendilerine bildirilmesi gerektiğini, müteveffanın kusurlu olduğunu, üzerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, maddi ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 16.02.2015 tarih ve 2014/9531 E. - 2015/2278 E. sayılı ilamı ile, ' ...Enerji nakil hattının sahibi bulunan davalı Dedaş, tehlike arzeden bu yapı eserinin fena yapılmasından, bakımı ve işletmesindeki eksikliklerden BK. nun 58. ( 6098 sayılı TBK. nun 69.) maddesi uyarınca sorumludur. Mahkemece, bilirkişiden tarafların kusur oranını belirleyen ve kusursuz sorumluluğu da değerlendiren ek rapor alınarak, davacılar lehine

TMK'nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete uygun miktarda tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir...' gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda , davanın kısmen kabulüne, davacı ve çocuklarının her biri için 1.000,00 er TL den toplam 7.000,00 TL maddi , davacı için 2.500,00 TL ve çocuklarının her biri için 1.250,00 şer TL den toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava; davacıların murisinin elektrik akımına kapılarak ölmesi nedeniyle, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi (6098 satılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56/2. maddesi) gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K'nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir.
Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. ( Hukuk Genel Kurulunun 28.05.2003 gün 2003/21-368-355 ve 23.06.2004 gün 2004/13-291-370 sayılı kararları )
Somut olayda; manevi tazminat yönünden, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluş şekli, niteliği, davacılar üzerinde oluşturduğu elem ve ızdırabın fazla olması, günün ekonomik koşulları nazara alındığında manevi tazminat miktarı az olarak tayin olunduğu açıktır.
Hal böyle olunca, mahkemece; davacı eş ve çocuklar için daha yüksek oranda bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön