3. Hukuk Dairesi 2019/1259 E. , 2019/5911 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının pay sahibi olduğu taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verildiğini, satış dosyasında ihaleye katılarak 13.500,00 TL ile ihaleyi kazandığını, ihaleden sonra davalıya satış bedelinden 1/2 hissesine düşecek olan 6.750,00 TL yi haricen ödediğini, bizzat davalı tarafından satış memurluğuna bulunulan bir beyan ile zapta geçirilerek kayıt altına alındığını, teminattan arta kalan satış bedelini ödemesi için kendisine satış memurluğunca verilen 20 günlük süre içerisinde satış bedelini yatıramaması nedeniyle 08.06.1999 tarihinde ihalenin düşürülmesine karar verildiğini; davalıdan taşınmazın 1/2 hissesinin kendisine devredilmesini ya da ödediği bedelin iadesini istemesine rağmen taleplerini gerçekleştirmediğini belirterek; davalıya ödenen 6.750,00 TL nin satışın düşme tarihi olan 08.06.1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacıdan herhangi bir bedel almadığını, borcu olmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 20.09.2017 tarih ve 2016/1518 esas 2017/12269 karar sayılı ilamıyla; davalının satış dosyasına verdiği 20/05/1999 tarihindeki beyanına göre taraflar arasında sözleşme kurulduğu, buna göre dava konusu uyuşmazlıkta uygulanacak zamanaşımı süresinin, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle B.K.'nun 125. (yeni TBK.'nun 146.) maddesi gereğince 10 yıl olduğu, dava tarihine kadar geçen sürede, zamanaşımı süresinin dolmadığı,bu nedenle davanın esasına girilip, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, 6.750 TL alacağın 08/06/1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Davalı vekilinin faizin başlangıç tarihine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. (TBK m. 117; BK m.101)
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre; borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli olduğu hallerde bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
Somut olayda; davacı tarafça, dava konusu alacak için davalı tarafı temerrüde düşürdüğünü gösteren bir belge sunulmamıştır.
Bu durumda, davalının, dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin belge sunulamadığı gözetilerek, mahkemece hüküm altına alınan tutara dava tarihten itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken satışın düşme tarihi olan 08.06.1999 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi doğru değil ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve 'hakimin takdir yetkisi kapsamında' kalmadığından; hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan bir nolu bentteki nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; iki nolu bentteki nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendindeki “08.06.1999” ibaresinin çıkarılmasına, yerine 'dava' kelimesinin yazılmasına, hükmün bu şekilde düzeltilmesine, düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2019/1259 E. , 2019/5911 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 55 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat