3. Hukuk Dairesi 2019/3093 E. , 2019/5568 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2019/3093 E. , 2019/5568 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, maliki olduğu taşınmazda davalının kiracı olarak oturduğunu, İstanbul 11. İcra Müdürlüğü'nün 2013/29799 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine ait tahliye emrinin tebliği sonrasında 30.04.2014 tarihinde mecurun anahtarlarını icra dosyasına teslim ederek mecuru boşalttığını, yapılan kontrolde mecurun hasarlı olduğunun anlaşılması üzerine 08.05.2014 tarihinde İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/54 Değişik İş sayılı dosyası ile hasar bedelinin 19.030TL olarak tespit edildiğini, hasar bedeli ile delil tespiti masrafının tahsiline yönelik başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %40 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kiralananın İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/347 Esas- 2013/540 Karar sayılı tahliye kararı gereğince boşaltılarak hasarsız bir şekilde davacıya teslim edildiğini ve davacının da herhangi bir zarar iddiasında bulunmadığını, 30.04.2014 tarihinden sonra meydana gelen hasarlardan ise sorumlu tutulamayacağını, kaldı ki tahliye kararının binanın apart otele dönüştürülmesine ilişkin olduğundan hasara uğradığı iddia edilen bölümler yıkılacağından gerçek bir zarardan söz edilemeyeceğini, öte yandan mecurun kullanıma uygun hale getirilmesi amacıyla tadilat bedeli toplamı 9.381TL'nin tahsili amacıyla İstanbul 4. İcra Müdürlüğü'nün 2015/4585 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu borcu davacının ödemediğini, bu nedenle davacıya herhangi bir borcu bulunmayıp davacıdan alacaklı olduğunu savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini; Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi halinde ise tadilat masrafına ilişkin alacağın mahsubuna karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile İstanbul 37. İcra Müdürlüğü'nün 2014/25915 Esas sayılı dosyasına itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak olan 19.030TL 'nin %20'si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalının, hasar bedeline yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dava, hor kullanma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu'nun 316. (BK 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334 (BK 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan tahliye tarihi itibariyle belirlenecek birim fiyatları ile sorumludur.Kaldı ki davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı da kuşkusuzdur.
Somut olayda; Taraflar arasında kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taraf iş bu davada, kiraya konu taşınmazın sözleşmeye aykırı şekilde hor kullanıldığını iddia etmiş, bu hususun aydınlatılması amacıyla, davalı kiracı tarafından kiralanana ait anahtarların icra dosyasına teslim tarihi olan 30.04.2014 tarihinden sonra 08.05.2014 tarihinde yapılan delil tespiti dosyasında, inşaat mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan raporda; dava konusu mecurda meydana gelen hasar bedeli 19.030TL olduğu tespit edilmiştir. Yargılama sırasında inşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 19.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda ise; hasarın, serbest piyasa rayiçleri incelenerek işçilik ve malzeme bedeli toplamı 22.000TL olacağı ve 30 günlük sürede eski hale getirileceği belirtilmiştir. Mahkemece, dosyaya sunulan bilirkişi raporu yeterli görülerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de dosya arasında bulunan bilirkişi raporunda hasar kalemlerine ilişkin bedel tek tek belirlenmemiş, hasar bedelinden de yıpranma payı düşülmemiştir. Bu nedenle, rapor Yargıtay denetimine elverişli ve hüküm kurmaya yeterli görülmemiştir. O halde Mahkemece yapılacak iş, konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak iddia edilen hasarlardan hangilerinin hor kullanım hangilerinin olağan kullanımdan kaynaklandığı ayrı ayrı tespit edilerek, hor kullanmadan kaynaklanan hasar bedelinden yıpranma payı da düşülmek suretiyle hor kullanma bedeli belirlenerek sonucuna uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Öte yandan, boya badana imalatına ilişkin davacı talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacı tarafından ibraz edilen kira sözleşmesinde kiralananın tahliye sırasında boya ve badanasının yenileneceğine dair bir düzenleme bulunmadığına göre boya badana masrafının, olağan kullanımdan kaynaklandığı, hor kullanma sonucu oluşmadığı gözetilerek boya ve badana masrafına yönelik talebin reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi de hatalı olmuştur.
3-) Bozma nedenine göre, davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön