3. Hukuk Dairesi 2017/6180 E. , 2019/1879 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde özetle; davalı ile kira sözleşmesi yapıldığını, davalının kiralananda hasara sebep olduğunu, zararın tespit talep edilerek mahkeme aracılığıyla aldırılan bilirkişi raporun ile belirlendiğini, davalının 2014 yılı Ağustos ve Eylül kiraları olan toplam 1.700,00 TL'yi ödemediğini ve geciken her ay için sözleşmedeki gecikme hükmü gereğince 425-TL gecikme cezası olduğunu, 2014 Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarına ait 3 aylık aidat bedelini ödemediği ve bu meblağın tarafından ödendiği, davalının kira akdinin başında 2.000,00TL depozito bedeli ödediğini, depozito düşüldükten sonra toplam 2.266,00 TL alacağının olduğunu belirterek bu alacağın 01/10/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; delil tespiti dosyasında aldırılan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, kiraya verenin bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, eve çeşitli masraflar yaptığını, 14/09/2014 tarihinde kiralananın tahliye edilmiş olduğunu, davacının gelip gördüğünü ve 3 adet yatak odasının boyatılmasını istediğini, boyacı çağırarak evi 600-TL'ye komple boyattığını, davacının sözleşmede iddia ettiği aylık yüzde 10 gecikme zammı talep etmesinin mümkün olmadığı, apartmanda doğalgaz kullandığı dönem boyunca aylık ödeme yaptığını, 9 yıl davacının uhdesinde tuttuğu depozito taleplerine ilişkin faiz istediklerini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, tespit dosyasında aldırılan bilirkişi raporuna itiraz edilmiş olması nedeniyle yeniden hasar konusunda bilirkişi raporu aldırılarak kiralanandaki hor kullanmadan dolayı doğan zararın 1.200,00TL, ödenmeyen 2 aylık kira bedelinin 1.700,00 TL, 3 aylık aidat bedelinin 600 TL , beş günlük tamirat süresine dair bedelin ise 141 TL olduğunu, davalı tarafından 2000 TL teminat verildiği, teminatın tahliye tarihine kadar işleyen faizinin
1675,00 TL olduğunu buna göre 34 TL davalının alacağı olduğu gerekçesiyle dosya kapsamı, sözleşme hükümleri ve 2000TL depozitonunun sözleşmeyle birlikte verildiği hususu da nazara alınarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK.nun 120. maddesinde temerrüt faizi düzenlenmiş ve 'Uygulanacak yıllık temerrüt faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faiz oranı hakkında akdi faiz oranı geçerlidir.' hükmü getirilmiştir. 6101 sayılı TBK.nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 7. maddesinde ise; 'TBK.nın kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76. faize ilişkin 88. temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi görülmekte olan davalara da uygulanır.' hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda, taraflar arasında imzalanan sözleşme incelendiğinde hususi şartlar başlıklı kısmının 5. maddesinde geciken kira bedeline her ay için %10 gecikme zammı ödeneceği, 7. maddesinde ise kiracının 2000 TL depozito vermeyi kabul ve taahhüt ettiği düzenlenmiş olup depozitonun kira başlangıcında ödendiği her iki tarafın da kabulündedir. Buna göre taraflar arasında imzalanan sözleşmede depozito bedeline faiz işletilmesine dair hüküm bulunmadığı halde depozito bedeline faiz işletilerek alacaktan düşülmesi ve davacı gecikme zammı talep etmesine rağmen sözleşme hükmü cezai şart gibi değerlendirilerek mahkemece Türk Borçlar Kanununun 120. maddesi gereğince denetleme yapılmadan, anılan maddedeki sınırlamalara göre işlemiş faiz miktarı konusunda bilirkişi raporu alınmaksızın hüküm kurulması doğru görüşmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2017/6180 E. , 2019/1879 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat