3. Hukuk Dairesi 2017/14124 E. , 2019/1436 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/14124 E. , 2019/1436 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; murislerinden intikal eden taşınmazın bitişiğinde bulunan davalıya ait taşınmaz üzerine davacıların murisi ... tarafından iyi niyetli olarak ve kendisine ait olduğu inancıyla 5 yaşında 90 adet kavak, 15 yaşında 40 adet kavak ve 5 yaşında 3 adet ceviz ağacı ile 15 yaşın üzerinde 20 adet söğüt ağacı dikildiğini ve ile 1 adet kuyunun yapıldığını, 1993 yılında kadastro tespiti yapılarak iki taşınmaz arasındaki doğal sınır olan dere yerine sınırın farklı tespit edilmesi nedeniyle taraflar arasında ihtilaf çıktığını ve her iki tarafın da hakkı olmayan yere tecavüz suçu nedeniyle ceza aldığını ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığını, ceza yargılaması sırasında ağaçların ... tarafından iyi niyetle dikildiğinin davalı tarafından ikrar edildiğini, dava konusu ağaçların davacılar tarafından sökülmek veya kesilmek suretiyle alınması veya bedellerinin kendilerine ödenmesi yönündeki taleplerinin davalı tarafından olumlu karşılanmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ağaç ve kuyunun bedeli olan 4.500,00 TL 'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; haklarında açılan ceza davasında birbirlerinin zararlarının giderilmesi ve başkaca herhangi bir hak ve alacaklarının kalmaması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakıldığını, buna rağmen davacıların talepte bulunmasının kötüniyetli olduğunu, kendisinin yetiştirmiş olduğu 50 adet kavak ve söğüt ağacının da davacıların taşınmazında kaldığını ve bu nedenle takas ve mahsup talebinde bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 4.163,25 TL ağaç bedeli ile 220,00 TL kuyu bedelinin dava tarihinden itibaren işyeyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile Akçakent Noterliğinin 07/11/2013 tarih ve 445 yevmiye nolu ...'e ait veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm ve davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Davacıların vekalet ücretine yönelik temyiz itirazı incelendiğinde;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesinde; 'Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.' düzenlemesi bulunmaktadır.
Davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına reddedilen kısmı geçmeyecek şekilde vekalet ücreti takdiri gerekirken, reddedilen 116,75 TL'yi aşacak şekilde 1.800,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün vekalet ücretine ilişkin 5. bendindeki “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 1.800,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine,' ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine “5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 116,75 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine,” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün davacılar yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
21/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön