3. Hukuk Dairesi 2019/3209 E. , 2019/10604 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2019/3209 E. , 2019/10604 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, mahkemenin görevsizliğine dair hükmün ardından süresinde başvuru yapılmaması nedeniyle açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen 11/03/2019 tarihli ek kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davacı şirket ile dava dışı TOKİ ile imzalanan sözleşme gereğince Ankara Gümrük Müsteşarlığı Eğitim ve Sosyal Tesis Binası İnşaatı ve Alt Yapı Çevre Düzenleme İnşaatı işi için ... Mahallesi Köyiçi adresinde kurulan ... nolu aboneliğin kapatılması için davalı İdareye başvurulduğunu, davalı İdare görevlilerinin şantiyeye geldiğini, sayaç söküldüğünde sayacın kurşun telinin kopuk olduğunun tespit edilerek kaçak su kullanım tutanağı düzenlendiğini, ancak kurşun teli kopuk olup olmadığı, kim tarafından koparıldığının davacı şirket tarafından bilinmediği, davacı şirketin aboneliği kapatmak üzere davalı İdareye gittiklerinde kaçak su bedeli ödenmesinin talep edildiğini, davacı şirket ile ... arasında yapılan sözleşme gereği aboneliği kapatıp işi teslim etmek zorunda olduğundan, 01 Ekim 2012 tarihinde 21.506 TL ödemek suretiyle aboneliği kapattığını ileri sürerek, yersiz olarak tahsil edilen bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, yapılan işlemin ... Tariflere Yönetmeliğinin 22.maddesine uygun olduğunu, su sayacına müdahale edildiğinin tespit edildiği, bu nedenle inşaat aboneliği süresinde doğruluğu kabul edilen en yüksek tahakkukun 3 katı alınarak tahsilat yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 2015/16227 Esas, 2017/3814 Karar sayılı, 23/03/2017 tarihli ilamıyla;
1-) Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı şirket adına olan inşaat aboneliğinin iptali aşamasında sayacın kurşun telinin kopuk olduğunun tespiti üzerine davalı kurum tarafından tahakkuk edilen bedelin davacı tarafından ödenmesi sonrasında, bedelin yersiz olarak ödendiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
...Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise; davaya konu uyuşmazlığın taraflarından davalı ASKİ'nin gördüğü hizmet kamu hizmeti ise de faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle, davacı şirket ise ticaret şirketi olması nedeniyle 6102 sayılı Kanunun 16/1.maddesi uyarınca tacir sayılacaklarından, uyuşmazlığın çözümünün yukarıdaki yasa hükümleri de gözetildiğinde Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevi içinde olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece; taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava mahiyetinde olduğu ve uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken; Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulmasını gerektirmiştir.
2-)Bozma nedenine göre, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra bu defa: mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, 11/03/2019 tarihli ek kararla görevsizlik kararının kesinleştiği tarihten başlamak üzere 10 gün içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği gerekçesiyle HUMK'nun 193. maddesinin 4. fıkrası uyarınca davanın açılmamış sayılması karar verilmiş, ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği uyarınca, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır.
Dosyanın incelenmesinde; davacı vekili tarafından 29/03/2017 tarihinde vekaletname sunulmasına rağmen, görevsizliğe dair gerekçeli kararın asile tebliğ edildiği, söz konusu tebligatın vekil varken asile yapılması nedeniyle usulsüz olduğu görülmektedir.
Bu durumda; görevsizlik kararının, kendisini vekille temsil ettiren davacı asile tebliğ edilmesi ve davanın ek kararla bu şekilde açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan ek kararın 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön