3. Hukuk Dairesi 2019/3544 E. , 2019/10114 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2019/3544 E. , 2019/10114 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalıların murisi ...'nun 8211617 tesisat numaralı elektrik abonesi olduğunu, yapılan kontrollerde mevcut sayacın sökülerek, kuruma kayıtsız ve mühürsüz sayaçtan kaçak elektrik kullanıldığının 27/01/2012 tarihli tutanak ile tespit edildiğini, bu tutanağa istinaden tahakkuk ettirilen fatura bedelinin tahsili amacıyla davalı mirasçılar aleyhine icra takibi başlatıldığını; davalıların haksız ve kötüniyetli itirazları nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne, davalıların Nevşehir 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/4344 E. sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptali ile takibin asıl alacak, gecikme faizi ve KDV toplamı olan 4.481,79 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağın % 20 si olan 842,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 28.09.2017 tarih ve 2016/2195 E.- 2017/12918 K. Sayılı ilamı ile, '...Somut olayda; mahkemece, dava konusu uyuşmazlığın teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle ceza davasında da rapor hazırlayan elektrik mühendisi bilirkişinin görüşüne başvurulmuş, alınan 10.03.2015 tarihli raporda; davacı şirket tarafından tanzim edilen tutanağa konu eylemin, usulsüz elektrik enerjisi kullanımı olarak nitelendirilmesi suretiyle davalıların sorumlu olduğu miktar belirlenmiştir. İş bu rapora karşı , taraf vekillerince itiraz edilmiş ise de, mahkemece rapora yönelik bu itirazlar değerlendirilmemiştir. Bu itibarla; mahkemece; yeniden elektrik ve elektronik mühendislerinden oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan tarafların itirazlarını karşılayacak şekilde rapor aldırılması ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır...' gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ve alınan 03/01/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne, davalıların Nevşehir 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/4344 E. Sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptali ile takibin 23.110,85 TL asıl alacak, 678,13 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 23.788,98 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağın % 20 si olan 4.622,17 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kaçak elektrik kullanımından kaynaklı tahakkuk ettirilen fatura bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazının reddi gerekir.
2-)Davalılar vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Öte yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir. Başka bir ifade ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifade ile borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Somut uyuşmazlıkta; mahkemece, takip konusu alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, bir başka ifadeyle alacak, dava tarihi itibariyle likit ve muayyen olmadığından, davacının icra inkar tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün ikinci fıkrasında yer alan, ' Asıl alacağın % 20 si olan 4.622,17 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,' ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine ' Davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine,' ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön