3. Hukuk Dairesi 2019/2722 E. , 2019/9884 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, kayıt maliki olduğu iki adet traktörün satışı ve resmi işlemlerinin yapılabilmesi için dava dışı annesi ...'yi vekil tayin ettiğini ancak daha sonra azilname ile vekillikten azlettiğini, amcası ve kardeşi olan ... ve ...'nin azilnamenin varlığını bilmelerine rağmen kötüniyetli olarak davaya konu traktörleri kendisinin bilgisi ve izni olmadan davalı şirkete haricen satıp teslim ettiklerini ve karşılığında kendilerine yeni bir traktör aldıklarını, dava konusu traktörlerin davalıya teslim edildiği hususunun Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/29 Tal. sayılı ve 22/02/2011 tarihli duruşmasında ikrar üzerine tespit edilmiş olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL’nın haksız satış işlemin yapıldığı tarih olan 11.4.2006 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın husumet ve dava şartı yokluğu nedeniyle reddini, olmadığı takdirde esastan reddini dilemiştir.
Mahkemece; mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, Kocaeli Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna dair verilen karar 13. Hukuk Dairesinin 20/12/2016 tarih ve 2016/9310 E. 2016/23881 K. sayılı kararı ile '6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada davacı davalı şirkete teslim edilen ve mülkiyeti kendisine ait traktör bedelini istemiş olup davacı, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfını taşımamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı, tüketici yasasında tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık,Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir. Öyle olunca mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri sorulup toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. ' gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma sonrasında yapılan yargılama neticesinde mahkemece, davacının, traktörü elinde bulundurduğu bilinen en son kişi olan davalıdan talep ettiği, davacının davalıya göndermiş olduğu ihtarnameler ve davalı şirket yetkilisinin beyanları nazara alınarak davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 31.000,00 TL tazminatın daha evvel aynı konuya ilişkin olarak Körfez Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın dava tarihi olan 17/7/2012 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulü ile bu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- İncelenen dosya kapsamı itibariyle; davacının aynı konuya ilişkin olarak daha evvel Körfez 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/481 E. sayılı dosyası ile dava konusu olan kendisi adına kayıtlı 2 adet traktörü haricen eldeki davanın davalısı şirkete satıp teslim eden amcası ve kardeşi ile traktörleri haricen satın alan eldeki davanın davalısı olan şirkete karşı dava açtığı, davanın kabulüne dair verilen kararın 13. Hukuk Dairesinin 03.04.2013 tarihli ve 2012/24905 E.-2013/8515 K. sayılı kararıyla 'Davacı, davalı kardeşi ... ve amcası ...'nin, adına kayıtlı ... ve ... plakalı iki adet traktörü, davalı şirkete kendisinden izinsiz olarak takas yapmak suretiyle satmaları nedeniyle davalılardan traktör bedelinin tahsili istemiyle bu davayı açmıştır. Davalı ... ve ...' nin, davacıya ait iki adet traktörü davalı şirkete yapılan satışlar noterde yapılmadığından geçersizdir. Geçersiz satışa konu 2 adet traktör halen davacı adına kayıtlıdır. Davacı, öncelikle kayıt maliki olarak, adına kayıtlı traktörleri, elinde bulunduran şahıs ya da şahıslardan her zaman iadesini isteme ve iade edilecek traktörlerden dolayı herhangi bir zarara uğramışsa bu zararın giderilmesini talep etme hakkına sahiptir. Davacı, kayıt maliki olarak adına kayıtlı traktörlerin iadesini, traktörleri elinde bulunduranlardan istemeden ve bu traktörlerin iadesinin mümkün olmadığı kesin olarak belirlenmeden bu traktörlerinin bedelinin tahsili istemi ile eldeki bu davayı açmasında hukuki yararı yoktur. O halde mahkemece, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken geçersiz sözleşmeye geçerlilik kazandıracak ve doğuracak şekilde yanlış gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.' gerekçesiyle bozulduğu, davacının karar düzeltme talebinin reddi ile bozma ilamının kesinleşerek yapılan yargılama neticesinde bozma ilamı doğrultusunda hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine dair verilen kararın 13. Hukuk Dairesinin 15.12.2014 tarihli onama ilamı neticesinde 08.09.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Söz konusu kesinleşmiş karar üzerine davacının muhtelif tarihli ihtarnameler ile davalı şirketten kayden maliki olduğu dava konusu traktörlerin yerinin bildirilmesi, yahut da traktörlerin takas bedelinin kendisine iadesi talebinde bulunduğu ancak bu ihtarnamelerden bir sonuç alamayınca bu kez Kocaeli Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı şirkete karşı eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
3- 2918 Sayılı Yasanın 20/2-d maddesi uyarınca; trafikte tescilli araçların mülkiyetini nakledici nitelikte sözleşmelerin noterde yapılması zorunludur. Bu hükme aykırı olarak yapılan sözleşmeler hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflarca hak ve borç tahmil etmeyeceği için, taraflar ancak verdiklerini karşılıklı olarak haksız iktisap hükümleri uyarınca geri alabilirler.
Dava konusu olayda; dava konusu 2 adet traktörün fiili hakimiyeti yani zilyetliği davacının elinden çıkmış olsa da, taraflar arasında 2918 sayılı yasada öngörüldüğü şekilde noterde yapılmış resmi bir satış sözleşmesinin bulunmadığı ve dolayısıyla traktörlerin trafik kaydının halen davacı üzerinde olduğu yani davacının halen traktörlerin kayden maliki olduğu hususu tartışmasızdır. Hal böyle olunca işbu davanın kabulü sonrasında, davacının kayıt maliki olduğu dava konusu traktörlerin resmi olarak davalıya devrini sağlamayıp kayıt maliki olarak kalması durumunda, davacının sebepsiz zenginleşmesi söz konusu olacaktır. Bu durumda mahkemece, davalı taraf elinde olduğu kabul edilen dava konusu traktörlerin aynen iadesi bakımından davacının istirdat davası açabileceği gibi traktörlerin zarar görmesi halinde ise haksız fiile dayalı olarak alacak davası açabileceğinin ihtarı yönünde karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile traktörlerin halen davalı taraf elinde olduğu ikrarına istinaden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerl davacının tüm davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2019/2722 E. , 2019/9884 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 142 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 69 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 47 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 58 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 68 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 42 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat