3. Hukuk Dairesi 2019/2994 E. , 2019/7987 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2019/2994 E. , 2019/7987 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile akdedilen sözleşme ile dava konusu taşınmazların beş yıllığına kiralandığını, tarafınca taşınmaz üzerinde yapılar yapıldığını, Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/70 D.iş sayılı dosyası ile taşınmaz üzerindeki yapıların değerinin 23.025,75 TL olarak hesaplandığını, ancak kiraya konu yerlerin ... tarafından kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinin taşınmaz maliki olan davalı adına bloke edilmesi veya ödenmesi durumunda belirlenen yapı bedelinin alınamayacağını belirterek 23.025,75 TL'nin tespit tarihi olan 08/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacı ile aralarında akdedilen sözleşme uyarınca kiracının izinsiz olarak hiçbir eklenti, tesis ve benzeri yapı yapamayacağını, taşınmazın bütünlüğünü bozamayacağını, yapılan imalat ve eklentilerden hiçbir ücret ve hak talep etmeyeceğinin kararlaştırıldığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının kiralanan taşınmaz üzerine dava konusu bina ve eklentileri yaparken kiralayandan izin almadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine 6. Hukuk Dairesinin 2015/10515 Esas ve 2016/6166 Karar sayılı kararında 'Kira sözleşmesinin ilgili maddelerinde kiralanana yapılan imalatların bedelinin istenemeyeceği kararlaştırılmış ise de; söz konusu düzenlemeler, davacının beş yıllık sözleşme süresi sonunda kiralananı tahliye etmesi halinde uygulanacaktır. Kira sözleşmesinin süresinden önce sona ermesi halinde davacının yaptığı faydalı imalat bedelini kiralananı kullanamadığı süre ile orantılı olarak istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece, öncelikle davacı kiracının kiralananı kullanmaktan fiilen el çektirilip çektirilmediği araştırılarak, kiralananın tahliye edildiğinin anlaşılması halinde davacı tarafından yapılan imalatlar için kamulaştırma nedeniyle idare tarafından davalıya ödeme yapılmış olması halinde yukarıda açıklandığı üzere sözleşme bitimine göre kalan süre ile orantılı olarak hesaplanacak imalat bedelinin davacıya verilmesi gerektiği nazara alınmadan eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.' gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek davanın kabulüne davacının yapmış olduğu yapılar ile sebepsiz zenginleşilen 23.025,75 TL'nın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilememiştir. Şöyle ki, kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz. Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak teşkil eder.
Somut olayda bozma ilamında, davacı tarafından yapıldığı belirlenen imalat bedelinin sözleşme bitimine göre kalan süre ile orantılı olarak hesaplanarak verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ne var ki mahkemece, acele kamulaştırma bedeli adı altında davaya konu imalatlar nedeni davacıya ile yapılan 23.025,75 TL ödemenin davalıdan tahsiline karar verilmiş, bozmaya uyulmasına rağmen bozma gereği yerine getirilmeksizin karar verilmiştir.
O halde mahkemece, dosyanın konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi ile davacı tarafından taşınmaza yapılan faydalı imalat bedelinin davacının kiralananı kullanamadığı süre ile orantılı olarak hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK' un 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK' un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön