3. Hukuk Dairesi 2019/833 E. , 2019/6438 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2019/833 E. , 2019/6438 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ


Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


Y A R G I T A Y K A R A R I


Davacı vekili, davalının elektrik abonesi olduğunu, davalı ... şirketinin düzenlediği faturalar ile kendisinden kayıp/kaçak bedelinin tahsil edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000-TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 4.161.550,62- TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, kayıp-kaçak vb. bedellerin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile, 4.161.550,62 TL'nin 20.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren 4.141.550,62 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine söz konusu karar Dairemizin 08.05.2018 tarihli ... E. 2018/4829 K. sayılı ilamı ile; '...Karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir. ' gerekçeleri ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kanun değişikliği sebebiyle dava konusuz kaldığından davacı tarafça yatırılan tüm harçların karar kesinleştiğinde ve talebi halinde kendisine iadesine, karar verilmiş olup; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2- 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan bölümünün karar ve ilam harcı başlıklı III. kısmının 1. fıkrasında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı; 2-a fıkrasında ise, 1. fıkra dışında kalan davalarla, taraf teşkiline imkan bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararlar ve davanın reddi kararlarında maktu karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda; konusu belli bir değerle ilgili bulunan davada esas hakkında karar verilmesi halinde nispi harç alınacağı, usule ilişkin nihai kararlarla, davanın konusuz kalması halinde verilecek kararlarda maktu harç alınacağı kuşkusuzdur.
3- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemenin yargılamaya devam ederek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir.
Somut olayda; davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmakla; maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekmekte olup, maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan peşin harçtan mahsubundan sonra bakiye kalan miktar ile yargılama esnasında davacı tarafça yatırılan ıslah harcının davacıya iadesine, davayı açtığı esnada davayı açmakta haklı olan davacı tarafça karşılanmış olan harç ve yargılama giderlerinin de davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair hüküm kurulması gerekirken, davacı tarafça yatırılan tüm harçların karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine karar verilmesi, doğru görülmemiştir.
Ne var ki bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/ 7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının ikinci bendinde yer alan 'kanun değişikliği sebebiyle dava konusuz kaldığından davacı tarafça yatırılan tüm harçların karar kesinleştiğinde ve talebi halinde kendisine iadesine' ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine 'karar tarihi itibariyle alınması gereken 35.90 TL maktu karar ve ilam harcının peşin harçtan mahsubu ile bakiyesinin ve yargılama esnasında davacı tarafça yatırılan ıslah harcının karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine' ve yine hüküm fıkrasının dördüncü bendinde yer alan 'yukarıda belirtilen aynı gerekçeler doğrultusunda 2.767,00 TL yargılama giderlerinin de davalıdan tahsiline davacıya ödenmesine' ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine 'davacı tarafça karşılanan harç masrafları ile 2.767,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine' ifadesinin eklenmek suretiyle değiştirilerek hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön