3. Hukuk Dairesi 2017/8881 E. , 2019/6380 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/8881 E. , 2019/6380 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalının dava dışı şirket ile 25/11/ 2008 tarihinde 5 yıl süreli kira sözleşmesi yaptığını, kiracı olan davalının ortak gider bedeli ödemeyi sözleşme ile kabul ettiğini, davalının mart 2014, nisan 2014 dönemine ait ortak alan genel gider borcunu ödemediğini, 13.530.76.-TL alacak için yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, gıda üzerine iş yaptıklarını, su hizmetinin ayıplı olduğunu, genel giderin doğruyu yansıtmadığını belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğünün 2014/10187 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 6.723.45 Mart ayı, 6.807.31 TL Nisan ayı olmak üzere toplam 13.530.76 TL asıl alacak üzerinden devamına, %20 icra-inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ortak alan giderlerinin tahsili amacı ile yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
1-)Somut olayda; davalı kiracı ise de kiraya veren dava dışı şirkettir, kira sözleşmesinin tarafı davacı şirket değildir. Dolayısıyla, davanın tarafları arasında kiracılık ilişkisi bulunmamaktadır. Dosyaya sunulan tapu kaydından taşınmazda kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmadığı anlaşılmaktadır . Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Uyuşmazlıkta, 634 sayılı Kanunun geçici ek 1. maddesi uygulanamayacağından, HMK'nın 2. maddesine göre de” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir” denildiğinden, taraflar arasındaki uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca malvarlığına ilişkin olduğu anlaşılmakla; görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
2-)Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



















Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön