3. Hukuk Dairesi 2017/9221 E. , 2019/6091 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/9221 E. , 2019/6091 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davalılar ... ve ... hakkındaki davanın karar tarihi itibari ile işlemden kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne; yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalıların murisi ile aralarında 25/01/2008 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, mecuru 2011 yılı nisan ayında boşalttığını, davalıların 3.750 USD depozitoyu iade etmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ...; davacının bir çok dosyadan borcu bulunduğunu, muris ölmeden önce depozitonun borca mahsup edildiğini, kendi borcunu tam olarak ödemeyen davacının böyle bir dava açamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davalılar ... ve ... hakkındaki davanın karar tarihi itibari ile işlemden kaldırılmasına, davacının davasının kısmen kabulü ile davalının İzmir 7. İcra müdürlüğünün 2012/2602 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptaline, icranın 3.128USD üzerinden ve takip tarihinden itibaren Merkez bankasının USD'ye uyguladığı bir yıllık vadedeki oran üzerinden faiz tahakkuk ettirilmesine karar verilmiş, hüküm; davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Hukuk Muhakemeleri Kanunun 294/3. maddesi gereğince hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Anılan Kanun'un 297/2. maddesine göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Diğer taraftan, HMK'nin 298/2. maddesinde de; gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması, yargılamanın aleniyeti ve kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasa'nın 141. maddesi ile HMK'nin yukarıda değinilen emredici nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, re'sen gözetilmesi yasa ile hakime yüklenmiş bir görevdir.
Somut olayda, kısa kararda; “Davacının davasının kısmen kabulü ile davalının...İcra müdürlüğünün 2012/2602 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptaline, icranın 3.128USD üzerinden ve takip tarihinden itibaren Merkez bankasının USD'ye uyguladığı bir yıllık vadedeki oran üzerinden faiz tahakkuk ettirilmesine” karar verilmiş, gerekçeli kararda ise; “Davalılar ... ve ... hakkındaki davanın karar tarihi itibari ile işlemden kaldırılmasına, davacının davasının kısmen kabulü ile davalının İzmir 7. İcra müdürlüğünün 2012/2602 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptaline, icranın 3.128USD üzerinden ve takip tarihinden itibaren Merkez bankasının USD'ye uyguladığı bir yıllık vadedeki oran üzerinden faiz tahakkuk ettirilmesine” karar verilmiştir.
Buna göre, mahkemece; oluşturulan kısa karar ve gerekçeli karar davalılardan ... ve ... yönünden birbiriyle çelişki oluşturmaktadır. 10/04/1992 tarih ve 1991/7 E.-1992/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni olup, HMK'nin 298/2. maddesi hükmüne uygun şekilde yeniden karar verilebilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
2-)Bozma nedenine göre diğer itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte yazılı nedenlerle hükmün HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ikinci bentte yazılı nedenlerle diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön