3. Hukuk Dairesi 2017/7347 E. , 2019/3583 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/7347 E. , 2019/3583 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; taşınmazında kiracı olan davalı aleyhine 2013 yılı Aralık-2015 yılı Nisan dönemi içinde ödenmeyen kiraların tahsilini teminen icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, davalının İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğünün 2015/7196 sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 5.590,00 TL'lik asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek devamına, talep bulunmadığından icra inkar tazminatı hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; eksik ödenen kira bedelleri nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenen 01/12/2012 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesinde, aylık kira bedelinin 600 TL olarak kararlaştırıldığı, sözleşmenin hususi şartlar bölümünün 6.maddesinde kira bedelindeki artışların TEFE-TÜFE ortalaması oranında olacağı kararlaştırılmıştır.
Davacı kiraya veren dava dilekçesinde; 2013 yılı Aralık-2014 yılı Aralık dönemi içerisinde ödenmeyen kira bedellerinin aylık 1300, 2015 yılı Ocak-Mart dönemi içerisinde ödenmeyen kira bedellerinin aylık 1500 TL olduğu belirtilerek toplam 21.400 TL'nin tahsilini talep etmiş ise, istenenen kira bedellerinin sözleşmedeki tutar ile uyumlu olmadığı anlaşılmakta olup, davacı kiraya veren kira bedelinin tarafların iradesine uygun olarak artırıldığını da ispat edememiştir.

01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 344. maddesinde “Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır. Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir.' şeklinde düzenlenmiştir.
Her ne kadar 18.01.2019 tarih ve 30659 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7161 sayılı Kanunun 56.maddesi ile; '11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 344 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan 'üretici fiyat endeksindeki artış' ibareleri 'tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim' şeklinde değiştirilmiş ve maddenin dördüncü fıkrasına 'kararlaştırılmışsa,' ibaresinden sonra gelmek üzere '20/2/1930 tarihli ve 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak şartıyla,' ibaresi eklenmiştir.' şeklinde düzenleme yapılmış ise de, aynı Kanunun 69. yürürlük maddesi gereğince değişikliğin 01.01.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği belirlendiğinden, yukarıda belirtilen değişiklik öncesi yasal düzenleme somut olaya uygulanacaktır.
Bu durumda mahkemece; ilk kira yılını takip eden döneme ilişkin davacının kira artış talebi olduğunun anlaşılması halinde, kira bedeline ilişkin artış oranı hesaplanırken, BK 344. maddesinde belirtilen artış oranını geçmediği ölçüde sözleşmedeki artış oranına itibar edilerek aksi halde; TBK madde 344/1'deki bir önceki kira yılında üretici fiyat endekslerindeki artış oranını geçirmemek koşulu ile artış yapılmak suretiyle gerekirse konusunda uzman bilirkişi raporu alınarak kira bedelinin denetime elverişli bir şekilde belirlenmesi gerekirken, bu şekilde bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan, yanılgılı ve eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön