3. Hukuk Dairesi 2017/6708 E. , 2019/3275 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/6708 E. , 2019/3275 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ



Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar; davalının kendilerine ait taşınmazı uzun yıllar kiracı olarak işlettiğini, kira bedellerinin ödenmemesi sebebiyle açtıkları tahliye davası devam ederken taşınmazı tahliye ettiğini ancak taşınmazı tamamen kendilerini zarara uğratmak kastıyla kullanılmaz bir vaziyette bıraktığını, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/8 Esas, 2012/8 Karar sayılı D.iş dosyası ile taşınmazda 7.025,00 TL zarar meydana geldiğinin tespit edildiğini, davalı ile aralarında imzalanan kira kontratında taşınmazın 'asma tavan dekorasyonlu,...... tesisatı çalışır ve temiz' durumda olduğunun açıkça belirtildiğini beyan ederek taşınmazda meydana gelen 7.025,00 TL maddi zarar ile değişik iş dosyasında yapılan 677,80 TL yargılama giderinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı; kira bedellerini ödemesine rağmen davacılar tarafından yapılan icra takipleri nedeniyle çevredeki itibarının zedelenmeye başladığını, bu nedenle de işletmekte olduğu işyerini tahliye ederek davacılara teslim ettiğini, yokluğunda yapılan zarar tespitine itiraz ettiğini, tespit dosyasında hazırlanan bilirkişi raporunda sadece davacılar vekilinin beyanlarına dayalı olarak tespit yapıldığını, yokluğunda sadece davacıların beyanına dayalı olarak hazırlanan raporu kabul etmenin mümkün olmadığını, bilirkişi raporunda yer verilen tadilatlar için takdir edilen bedellerin fahiş olduğunu, ayrıca dosyaya sunulan kira sözleşmesi geçerli bir sözleşme olmadığından sözleşmedeki hükümlere dayanılmasının da mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
... 2.Asliye Hukuk Mahkemesince; 2012/27 Esas, 2012/100 Karar sayılı dosyada yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, kararın temyizi üzerine Yargıtay 6.Hukuk Dairesi Başkanlığının 20/02/2013 tarih ve 2012/11213 esas ve 2013/2792 karar sayılı kararı ile 6100 sayılı HMK’nın buyurucu hükmü gözetilerek ön inceleme ve ilk duruşmanın ön inceleme duruşması olarak yapıldıktan sonra tahkikat aşamasına geçilmesi gerekirken, kanunun emredici hükmü ihlal edilerek ön inceleme usulüne uyulmadan tahkikat aşamasına geçilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığından dolayı hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece; bozma ilamına uyulmasına karar verilerek davanın yeniden yapılan yargılaması sonucunda, davanın taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesine dayalı olarak kiralanan taşınmaza davalının kira süresince verdiği zararın tazminine ilişkin olduğu, davaya bakmakla görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece; davalının davacıya ait taşınmazı kiraladığı, sözleşme bitip taşınmazı tahliye ettiğinde tespit edilen şekilde taşınmazı aldığı gibi değil, hasarlı bıraktığı, davalı her ne kadar hasara karşılık depozitosunun olduğunu söylemişse de bu hususta açılmış bir dava olmadığı gibi depozitosu ile ilgili bir delili de mahkemeye sunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... ili Merkez ilçesi ...... No. 31/27 adresinde meydana gelen 7,025-TL maddi zararın dava tarihinden itibaren davalıdan davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm süresi içince davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK'nın 266.maddesine göre; çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi incelemesi yapılması, taraflarca öne sürülen itirazların da yine bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerekir. Davalı tarafça açıkça veya örtülü olarak kabul edilmiş olmadıkça çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda davacı tarafça tek taraflı olarak yaptırılan delil tespiti sonucu düzenlenen tespit bilirkişi raporu benimsenerek hüküm verilemez. Bu gibi hallerde, mahkemece; ayrıca, bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunludur.
Somut olaya gelince; mahkemece, kiraya konu taşınmazdaki zarar durumuna ilişkin ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, davacı tarafından ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/8 D.İş sayılı dosyasında yaptırılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporu benimsenerek hüküm verilmiştir.
Ne var ki, davalı; delil tespiti dosyasına sunduğu 31.01.2012 havale tarihli dilekçe ve dosyaya sunduğu cevap dilekçesi ile tespit dosyasında hazırlanan bilirkişi raporunu kabul etmediğini belirterek; tespit raporuna açıkça itiraz etmiştir. Davalı tarafça, tek taraflı yaptırılan delil tespiti sonucu düzenlenen rapora itiraz edildiğinden, zarara ilişkin ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, itiraz edilen tespit bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle hüküm verilemez.(HGK'nun 2010/7-450-461 sayılı ve 06.10.2010 tarihli kararı).
Hal böyle olunca, mahkemece kiraya konu taşınmazdaki zarar durumuna ilişkin uzman bilirkişiden taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön