3. Hukuk Dairesi 2017/5937 E. , 2019/2212 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/5937 E. , 2019/2212 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, dava dilekçesinde özetle; Davalı ... ile 05.01.2010 başlangıç tarihli, aylık 550,00 TL bedelli kira sözleşmesi yaptıklarını, diğer davalının kefil olduğunu, sözleşme gereği her yıl kira bedelini %10 oranında artış göstereceği hususunda anlaşmalarına rağmen artış yapmadıkları gibi 2011 yılı kiralarını da hiç ödemediklerini ya da eksik ödediklerini, davalıların 3 ay hiç kira ödemediklerini, 1250 TL mantolama bedeli ödendiğine dair itirazı kabul etmediklerini, kiracının böyle bir sorumluluğu olmadığını, gayrimenkulü habersiz şekilde 2011 yılı Kasım ayında tahliye ettiklerini, gönderdikleri ihtarnamenin tebliği ile tahliyeyi öğrendiklerini fakat ihtarnamenin içeriğini kabul etmelerinin mümkün olmadığını, kira sözleşmesinin 2012 yılı Ocak ayında dolduğunu, bu süre zarfında dairesinin boş kaldığını, ayrıca davalının ihtarnamesinde daireyi boyamadan tahliye ettiğini kabul ettiğini, daireyi boyattığını, bazı yerleri alçı yaptırdığını, bu iş için işçilik hariç 735,00 TL masraf yaptığını, yapılan bu ödemeleri davalının 800,00 TL depozitosundan düştüğünü, davalılar hakkında ilamsız icra takibi başlattıklarını belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde özetle; sözleşme ve kira bedelini kabul etmiş, ancak davacı tarafın iddia ettiği gibi bir yıllık kira artışı hususunu sözleşmede hüküm altına alınmadığını, taşınmazda oturduğu süre içinde sözleşmeye uygun olarak tüm edimlerini yerine getirdiğini ve 05/11/2011 tarihinde mecuru usulüne uygun şekilde tahliye ettiğini, davacı tarafa bir borcu bulunmadığını, tahliye öncesi emlakçı tarafından birden çok kez evin gösterilmek istendiğini, Kasım Aralık kiralarının istenemeyeceğini, Ekim kirasını depozitoya saydıklarını, mantolama bedelinin taraflarınca ödendiğini, borçlu olmadıklarını belirterek davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davalı kiracı tarafından dosyaya sunulan kira sözleşmesinde artış şartının bulunmadığı, davalının kira sözleşmesinin bitiminden önce mecuru tahliye etmesi neticesinde kira sözleşmesinin sonuna kadar kira bedelinden sorumlu tutulacağı, davacının kira bedelinin 605,00 TL olduğu yönündeki iddiasını kanıtlayamadığı, kira sözleşmesinde de artış şartının bulunmadığı dikkate alındığında aylık kira bedelinin 550,00 TL olarak kabulünün gerektiği, davalının mahsup talebinin kabulü ile davanın kısmen kabulüne ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında 05/01/2010 tarihli kira sözleşmesinin imzalandığı ve aylık kira bedelinin ilk yıl 550 TL olarak kararlaştırıldığı çekişme konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmeyle kararlaştırılan bedelin artırılması, ödenmemiş kira borcu olup olmadığı ve davalının ödediğini iddia ettiği mantolama bedeli ile depozitonun mahsubu noktalarındadır.
Taraflarca sunulan kira sözleşmelerinin incelenmesinden; davacı tarafça sunulan sözleşmenin hususi şartlar başlıklı kısmının 6. maddesinde kiracının kontrat bitiminde kira rayiç bedelini 'TEFE/TÜFE %10' oranında artışını şimdiden tahhür ettiğinin düzenlendiği, davalı tarafça sunulan kira sözleşmesinde ise yine hususi şartlar başlıklı kısmının 6. maddesinde kiracının kontrat bitiminde kira bedelini 'TEFE TÜFE' ortalamasına göre artırmayı şimdiden kabul ve taahhüt ettiği belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu aldırılmış ve bilirkişi davacı tarafça sunulan sözleşmeyi esas alarak kira bedelini %10 artış koşulu doğrultusunda 605 TL olarak hesaplamıştır.
Sunulan kira sözleşmeleri incelendiğinde, her iki tarafça sunulan kira sözleşmesinde de muayyen ve belirgin kira artış hükmü öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Buna göre kiracının usulüne uygun anahtar teslimine ilişkin olarak yapılmış bir işlem de bulunmadığından kiracının usulüne uygun tahliyeye kadar kira bedelinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Sunulan kira sözleşmelerindeki artış hükümleri farklı olmakla davalıların icra takibine itirazları da dikkate alınarak gerekirse tarafların buna ilişkin isticvabı yapılarak hangi artış hükmünün geçerli olacağı belirlenip bu doğrultuda belirlenerek davacının kira alacağının hesaplanması, hesaplanan toplam kira alacağından 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 346. maddesi hükmü gereğince kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başkaca ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceğinden mantolama bedelininin kiracının ödemek zorunda olduğu bedel sayılamayacağı dikkate alınarak mantolama bedelinin ve depozitonun kiracının kabulünde olan boya masrafı dışında kalan kısmının mahsup edilmesi ve gerekirse bu hususta dosyaya sunulan deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön