3. Hukuk Dairesi 2017/16642 E. , 2019/2146 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 2009 sezonunda davalı ile taşınmazlarına ortak pancar ekimi yapmaya karar verdiğini, davalının pancar ektiğini ve taşınmazda bulunan derin kuyudan sulama yaptığını, kuyunun elektrikle çalışması nedeniyle bu döneme ait kullanılan elektrik paraları toplamı 13952 TL olduğunu, davalının elektrik paralarını ödemediğini, pancarları kooperatife teslim ettiğini, avans ve şeker aldığını, söz konusu bedelin yarısından davalının sorumlu olduğunu belirterek, 6.500,00 TL nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; ortaklık sözleşmesine konu tarlada bulunan köy tarımsal sulama tesisi ile ilgili elektrik borcunun davacı ve davalı tarafından ortak olarak karşılanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 6.408,38 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- 6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde; davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgililerinin kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunması, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği, açıklanmıştır.
Açıklanan madde hükmü uyarınca; yargılamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilerek duruşmaya çağırılması, diğer bir anlatımla taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Bu da çıkarılacak davetiyenin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliği ile mümkündür.
Bu bağlamda; taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesine göre; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.”
Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Tebligat Tüzüğü'nün 22/1. maddesinde ise; “Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, ailesi efradından veya hizmetçi ve ... gibi müstahdemlerden birine yapılır” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davalıya yapılan tebligat üzerinde “aynı çatı altında ikamet eden ehil kardeşi imzasına tebliğ edildiği” şekilde ifadenin yer aldığı, bu şekilde davalının adreste bulunmama nedeni tebligat memurunca tespit edilmediğinden yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece; dava dilekçesinin, usulünce davalıya tebliğ edilmesi ve savunma olanağı tanınması, sonrasında ise davanın esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2- Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2017/16642 E. , 2019/2146 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 109 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat