3. Hukuk Dairesi 2017/14571 E. , 2019/1981 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2017/14571 E. , 2019/1981 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davaya konu 15986 sayılı aboneliğin adına kayıtlı olduğunu, yaklaşık 16 yıl önce söz konusu adresten taşındığını, aboneliğe konu yerin 14 yıl önce ... isimli şahsa satıldığını, 2006-2007 yıllarına ait elektrik borcu nedeni ile ... 10. İcra Müdürlüğünün 2013/1697 sayılı icra dosyasıyla hakkında icra takibine başlandığını, takibe konu elektrik tüketimin ... isimli kişiye ait olduğunu belirterek davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya konu aboneliğin davacı adına kayıtlı olduğunu, aboneliğin iptal edilmeyerek davacının sorumluluğunun devam ettiğini, bu nedenle davacının fatura bedellerinden sorumlu olacağını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı ile davalı kurum arasında akdedilen elektrik aboneliği sözleşmesinin geçerli olduğu, davacının abone sahibi olmakla müteselsil sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; abonenin elektrik kullanımına dayalı borçtan sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
1-Temyize konu öncelikli uyuşmazlık; davaya bakmaya görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu hususunda toplanmaktadır. Mahkemenin görevi belirlenirken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığının tespiti gerekmektedir.
Dava tarihinde yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 'Amaç' başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra 'Kapsam' başlıklı 2.maddesinde; bu kanunun birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet
piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsadığı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 3.maddesinde tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlamıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde 3.maddede tanımları verilen satıcı ve tüketici arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut uyuşmazlıkta; davacının 15986 numaralı tesisat abonesi olduğu, abone grubunun mesken olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davacının 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda sözü edilen yasanın 23. maddesi gereğince davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesi'ne aittir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca mahkemece; 4077 sayılı Kanunun 23.maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde esasa ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre, şimdilik davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'un 428. maddesi gereğince re'sen BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK' un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön