5. Hukuk Dairesi 2017/12056 E. , 2018/20770 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

5. Hukuk Dairesi 2017/12056 E. , 2018/20770 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli davaların kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davacılar vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 15/11/2018 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

- K A R A R –
Dava ve birleşen davalar, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1)Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan raporlar hüküm kurmaya elverişli değildir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz (... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 30115 ada 11 parsel sayılı) ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde olması gerekir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu ... ilçesi, ... mahallesinde benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın zamanlarda emsal satışların bulunması doğal olduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda bu yönteme uyulmadan başka bir ilçede bulunan taşınmaz emsal alınmak suretiyle değer biçildiği gibi, aynı bilirkişi kurulundan alınan rapor ve ek raporlarda büyük oranda farklı değerler belirlendiğinden yapılan karşılaştırma inandırıcı bulunmamıştır.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi
itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında ... Büyükşehir Belediyesi lehine irtifak hakkı tesis edildiği anlaşıldığından, mahkemece bu irtifak hakkının taşınmazda meydana getireceği değer düşüklüğü yönünden bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile karar verilmesi,
3)Asıl dava ile asıl dava ile birleştirilmesine karar verilen ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/373 esas sayılı davası yönünden bozma sonrası hüküm altına alınan bedeller, bozma öncesi hüküm altına bedellerden düşük olduğundan bu davalar bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, tam kabul gibi hüküm kurulması,
4)Dava konusu taşınmazın paydaşlarından İbrahim...’un dava açmadığı gözetilerek tamamına el atılan taşınmazın tapu kaydının davacıların hissesi oranında iptali yerine, tüm tapu kaydının iptaline karar verilmesi,
5) Hükme esas alınan 22.03.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre asıl dava ile birleştirilmesine karar verilen ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/436E. sayılı dosyasının davacısı ...’in hissesine düşen bedel 7.525.856-TL olduğu halde hüküm fıkrasına maddi hata sonucu 7.431.380,00-TL yazılmak suretiyle infazda tereddüte yol açılması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.630,00-TL vekalet ücretinin davacı idareden alınarak davalıya, 1.630,00-TL vekalet ücretinin de davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, 15/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön