5. Hukuk Dairesi 2017/16906 E. , 2018/17085 K.

[İctihat]

5. Hukuk Dairesi 2017/16906 E. , 2018/17085 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
1)Dava konusu ... ilçesi, ... köyü, 966 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre maliki ... oğlu 1933 doğumlu ... olduğu halde, dava dilekçesinde de ... oğlu ... davalı olarak belirtilmesine karşın sehven 1996 doğumlu ... oğlu ... adına dava dilekçesi ve karar tebliğ edildiği ve bu kişinin hükümden sonra dava konusu taşınmazda hak sahibi olmadığını ve dava konusu taşınmazın 15.05.2004 tarihinde vefat eden ve mirasçılık belgesini sunduğu dedesine ait olduğunu belirten dilekçe ibraz ettiği dikkate alındığında tebligatın davada taraf olmayan ... oğlu ...'a yapılarak yargılamanın sonuçlandırıldığı anlaşılmıştır.
Kamulaştırma Kanununun 14.maddesinin 5.fıkrası hükmü uyarınca kamulaştırma davalarında tapu malikinin davadan önce ölmüş olması halinde mirasçılarının dahil edilmesi suretiyle davaya devam edilmesi gerekir. Bu yön dikkate alınarak tapu maliki İsmail oğlu ...'ın mirasçılarına husumet yöneltilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi,
2)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, 10/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.