5. Hukuk Dairesi 2017/6588 E. , 2018/11693 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında 18.Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 01/12/2015 gün ve 2015/7900 Esas - 2015/17517 Karar sayılı ilama karşı davacılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada ... hakkındaki davanın kabulüne, ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine dair verilen karar, davacılar vekili ile davalı ... vekilinin temyizi üzerine bozulmuş, bu karara karşı davacılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davacılar vekilinin aşağıdaki hususlar dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK'nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Şöyle ki, Dava konusu 33 ve 140 parsel sayılı taşınmazların sit alanına alınması ve çıkarılmasının idarenin tasarrufuna bağlı olduğu gözetildiğinde kıyasen uygulanan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca arsa olarak tespit edilen değerinde indirim yapılmaması gerekirken bu bedelden taşınmazların SİT alanında kaldığı gerekçesiyle % 10 oranında indirim yapılarak değer biçen bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle eksik bedel tespit edildiği ve davacılardan ...’ın dava konusu 33 parselde intifa hakkı mevcut olduğundan, bu parselde ... dışındaki tapu maliki olan davacıların hissesine düşen bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davacılar ..., ... ve ... adlarına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibi ...’ın yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davacı tapu maliklerine ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmediği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından,
Davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 01.12.2015 tarih 2015/7900E.-17517K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede, Dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece ... hakkındaki davanın kabulüne, ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 1987 ada 33, 140 ve 142 parsel sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1)Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat istemine ilişkin davalarda da uygulanır. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların değerinin, değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan, zaruret olmadıkça yakın bölgelerde bulunan ve değerlendirme tarihine yakın emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak alınan 36926 ada 8 parsel sayılı taşınmaz dava konusu taşınmazlar ile benzer özellikler taşımadığı gibi satış tarihinin 1995 olması nedeniyle aradan geçen uzun sürenin yanıltıcı sonuçlara götürebileceği de dikkate alındığında emsal alınan taşınmazın belirtilen tarihteki satışı dava konusu taşınmazın değerlendirilmesinde emsal olma niteliği taşımamaktadır.Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dava konusu taşınmazlardan 140 ve 142 parsel sayılı taşınmazların ifrazen geldiği 124 parsel sayılı taşınmazın 3.971 m2’lik kısmının kamulaştırılması için ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/304 Esas 2013/137 Karar sayılı dosyası ile açılan ve Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 2016/4356E. Sayılı ilamı ile denetimden geçen dava dosyasında, 13.08.2010 değerlendirme tarihi itibariyle dava konusu taşınmaza 1.162 TL/m² değer biçilmiş, temyize konu karara dayanak alınan bilirkişi kurulu raporunda ise 13.05.2013 olan dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazlar için 9.415 TL/m² değer belirlenmiştir. Mahkemece, bu bedelin dava konusu taşınmazlar yönünden de güçlü delil niteliğinde kabul edilmesi ve arada çelişki oluşturmayacak şekilde değerlendirme yapılması gerektiği dikkate alınmadan yüksek bedel belirleyen rapora göre hüküm kurulmuş olması,
3)Dosyadaki bilgi ve belgelerle bilirkişi raporunun incelenmesinde; dava konusu taşınmazlardan 8.460 m² yüzölçümlü 33 parsel sayılı taşınmazın (A) harfli 611,74 m² sine asfalt yol, (C) ve (D) harfi ile gösterilen 263,68 m² lik kısmına beton yaya yolu; 12.629,09 m² yüzölçümlü 140 parsel sayılı taşınmazın (B) harfli 129,48 m² sine sokak yolu ve yaya kaldırımı, (E) harfli 67,16 m² sine beton yaya yolu; 2234,59 m² yüzölçümlü 142 parsel sayılı taşınmazın (F) harfli 148,56 m² sine beton yaya yolu yapılarak fiilen el atıldığının belirtildiği, mahkemece fiilen el atılan bu bölümlerin dışında kalan kısımların da yararlanmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle her üç parselin tamamının bedeline hükmedildiği anlaşılmaktadır.Dava konusu taşınmazlardan 33 ve 140 parsellerin imar planında 1.derecede arkeolojik sit alanına, 142 parselin ise kısmen yol, yeşil alan ve kısmen de temel eğitim alanına isabet ettiği, harita mühendisi raporunda da özellikle 142 parsel sayılı taşınmazdaki beton yaya yolunun keşif tarihinde mevcut olmadığı halde keşiften sonra yapıldığının belirtildiği dikkate alınarak; el atıldığı belirtilen bu kısımlara ne zaman, kim tarafından ne şekilde fiilen el atıldığı yeniden mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi ve gerektiğinde tanık ifadelerine de başvurulmak suretiyle ayrıntılı olarak belirlenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar yeterince araştırılmadan eksik ve yetersiz incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmuş olması,
4)Dava konusu 33 ve 140 parsel sayılı taşınmazlar planda arkeolojik sit alanında kalmakta olup plandaki bu niteliğine uygun bir el atma bulunmadığından fiili el atmaların dışında kalıp krokide (G), (H) ve (K) harfleri ile gösterilen kısımlar yönünden proje bütünlüğünden söz edilemeyeceği gibi bu kısımların yüzölçümü ve krokideki şekli de dikkate alındığında bu bölümlerde davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın dava konusu taşınmazın genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2942 sayılı kanuna 6745 sayılı kanunla eklenen ek madde 1 hükmü nazara alındığında idari yargıda açılması gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2.maddeleri uyarınca krokide (G), (H) ve (K) harfi ile gösterilen alanlara yönelik olarak davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
5)Dava konusu 33 ve 140 parsel sayılı taşınmazların sit alanına alınması ve çıkarılmasının idarenin tasarrufuna bağlı olduğu gözetildiğinde kıyasen uygulanan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca arsa olarak belirlenen değerinde indirim yapılmadan değer biçilmesi gerekirken taşınmazların SİT alanında kaldığı gerekçesiyle % 10 oranında indirim uygulanmak suretiyle hesap yapan rapor doğrultusunda aza hükmedilmesi,
6)Davacılardan ...’ın dava konusu 33 parselde intifa hakkı mevcut olduğundan, bu parselde ... dışındaki tapu maliki olan davacıların hissesine düşen bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davacılar ..., ... ve ... adlarına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibi ...’ın yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davacı tapu maliklerine ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
7)13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile; 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası '09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği' gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Bu durumda; 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
8)Dava kısmen kabul edildiğinden reddedilen miktar üzerinden davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davacılar ile davalı ... vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, temyiz edenlerden peşin alınan harçların istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 07/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
5. Hukuk Dairesi 2017/6588 E. , 2018/11693 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat