5. Hukuk Dairesi 2017/31150 E. , 2018/8463 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 143 ada 29, 147 ada 2, 5, 13, 17 parsel, 148 ada 5, 14 parsel, 150 ada 9, 13, 14 parsel sayılı taşınmaz mallar arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda kıyasi emsal olarak incelenen taşınmazların bir kısmı limited ve anonim şirkete satılmış olup, özel amaçlı satışlar olduğu gibi, emsal olarak incelenen taşınmazların tümünün satış tarihleri dava tarihinden sonraki tarihli satışlar olduğundan emsal olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazların, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazların; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazların değerlendirmeye
esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dava konusu 147 ada 2 ve 17 parsel ile 150 ada 9 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında ... lehine daimi irtifak hakkı tesis edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu irtifak haklarının taşınmazlarda meydana getireceği değer düşüklüğü yönünden bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
3)Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor ve kroki eklenmek suretiyle dava konusu taşınmazlardan 147 ada 13 parsel, 148 ada 5 parsel, 148 ada 14 parsel, 150 ada 9 parsel ve 150 ada 14 parsel sayılı taşınmazların içme suyu boru hattı geçirmek suretiyle fiilen el atılan ve 15 metre yapı yaklaşma yasağı sınırı içerisinde kalan kısımlarından arta kalan bölümlerine imar planına göre yapılaşma izni verilip verilmeyeceği, verilmiş ise önceki duruma göre kısıtlama getirilip getirilmediği hususları ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden sorulup bilirkişi raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
4)13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan ... Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile;
6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası '09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği' gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Bu durumda; 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harç ve nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
5. Hukuk Dairesi 2017/31150 E. , 2018/8463 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat