5. Hukuk Dairesi 2017/25684 E. , 2018/25688 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

5. Hukuk Dairesi 2017/25684 E. , 2018/25688 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine dayalı olarak taşınmazın idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine dayalı olarak taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1-Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde kamulaştırma bedelinin davacı idarece davalılar adına bankaya bloke edildiği, kamulaştırma evraklarının davalılardan ...'a 18.08.1983'te noter aracılığı ile usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak diğer davalılara yapılan tebligatların ise adreste tanınmadıklarından bahisle iade döndüğü ve usulüne uygun şekilde adres araştırması yapılmadan kamulaştırma işleminin ilanen tebliğ edildiği , davalı ...'ın ise 14.01.2010 tarihli oturumda davayı kabul ettiğine ilişkin imzalı beyanı bulunduğu ve yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılmıştır.
Bu durumda yukarıda adı geçenler dışındaki davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Davalı ... mirasçıları davaya dahil edildikten sonra davalı ... ile ...'ın payları yönünden davanın kabulü ile tapu kaydının iptaline ve davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Gerekçeli karar başlığında muris ...'ın mirasçıları davaya dahil edilerek davalı gösterildikleri halde ayrıca muris ...'ın da davalı olarak belirtilmesi doğru olmadığı gibi, bir kısım davalıların isimlerinin davalılar kısmında mükerrer olarak yazılması ve ... davacı olarak gösterildiği halde davalı olarak da belirtilmesi,
3-Dava tarihi 18.09.2009 olduğu halde gerekçeli karar başlığında 22.07.2014 olarak gösterilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.













Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön