5. Hukuk Dairesi 2017/2237 E. , 2018/9453 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

5. Hukuk Dairesi 2017/2237 E. , 2018/9453 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ... İli ... İlçesi ... Köyü 139 ada 14 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak;
1-Aynı bölgeden intikal eden ve Dairemizin 2017/5054E. sayılı ilamı ile denetimden geçen ... . Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/586E. sayılı dava dosyasında aynı kamulaştırma kapsamında ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama sitesinden edinilen bilgilere göre dava konusu taşınmaza yaklaşık 1700 metre mesafede ... Köyü 101 ada 79 parsel sayılı taşınmazın metrekaresine aynı değerlendirme tarihi itibariyle sulu tarım arazisi kabul edilerek 13,54-TL değer biçilip onandığı dikkate alındığında, arsa niteliğindeki taşınmazın tarım arazisi olarak değerlendirilen taşınmazdan daha değerli olduğu kaçınılmaz olduğu gözetilerek arsanın metrekaresi 14,01TL olarak belirlenen rapor yeterli ve inandırıcı görülmemiştir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini
etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava 4 aylık süre içinde sonuçlandırılmadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da gözönüne alınarak tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele elkoyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele 29.01.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiği halde, faize karar verilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön