5. Hukuk Dairesi 2017/9231 E. , 2018/7796 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalı ... vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor, hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki;
1-Dava konusu ... mahallesi 2990 parsel sayılı taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu'nun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tesbiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Mahkemece bozma sonrası alınan ilk bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza 660,15-TL m2, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise farklı bir emsal alınarak 30,61-TL m2 değer biçilerek aradaki değer farkına ilişkin çelişki giderilmeden karar verildiğinden, bu raporlara göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılıp, dava konusu taşınmaz ile bilirkişi raporunda somut emsal olarak esas alınan taşınmazların, belediye binası, hükümet konağı, adliye, belediye binası, vb. merkezi yerlere ve birbirlerine olan uzaklıkları halihazır şehir haritası üzerinde fen bilirkişisine işaretlettirildikten sonra, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ve taşınmazın bulunduğu mahallede düzenleme ortaklık payı kesintisinin ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden sorulup, vergi değerleri de karşılaştırılmak suretiyle değer biçilip alınacak bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıların bedeli bozma öncesi raporda 47911,03-TL olarak belirlendiği ve bu husus (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamında bozmaya konu edilmediğinden, bu hususun davalı yönünden usuli müktesep hak niteliğinde olduğu gözetilmeden, bozma sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, taşınmazdaki binanın yüzölçümü ve yıpranma oranlarının değiştirilmek suretiyle az bedele hükmedilmesi,
3-Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmı için bozma öncesi raporda % 40 değer kaybı oranı belirlendiği ve bu husus (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamında bozmaya konu edilmediği halde, bozma kararının davacı idare yönünden usuli müktesep hak niteliğinde olduğu gözetilmeden, bozma sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, arta kalan kısım için % 50 değer kaybı oranının uygulanması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ile davalı ... vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı ...'ndan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
5. Hukuk Dairesi 2017/9231 E. , 2018/7796 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat